Examples of using "Brush" in a sentence and their turkish translations:
Dişlerini fırçala.
Fırçam nerede?
Saçını fırçala.
Bir saç fırçası ve bir diş fırçası aldı.
Git ve dişlerini fırçala.
Dişlerini temiz fırçala.
Sadece saçınızı fırçalayın.
Git dişlerini fırçala.
Onun dişlerini fırçalıyorum.
Saçını fırçalamaya git.
Dişlerinizi iyi fırçalayın.
Beni başından atma.
- Her zaman dişlerini fırçala.
- Dişlerini hep fırçala.
Taro, git ve dişlerini fırçala.
Her yemekten sonra dişlerini fırçala.
Dişlerimi fırçalamak zorundayım.
Yemek yedikten sonra dişlerinizi fırçalayın.
Dişlerini fırçaladın mı?
Ben onların saçını taramam.
Yemeklerden sonra dişlerinizi fırçalayın.
Fırçanı ödünç alabilir miyim?
- Çocuklar dişlerini fırçalıyorlar.
- Oğlanlar dişlerini fırçalıyorlar.
Dişlerini fırçalamayı hatırla.
Şimdi dişini fırçalamaya git.
Her gün dişlerini fırçala.
Taro, git dişlerini fırçala.
Saçını taramalısın.
Dişlerini fırçaladın mı?
Dişlerimi fırçalamak zorundayım.
Her yemekten sonra dişlerini fırçala.
Her sabah dişlerimi fırçalarım.
Bu odayı fırçayla boya.
Dişlerimi fırçalayacağım.
Dişlerimi fırçalamak isterim.
Her gün dişlerimi fırçalarım.
Her yemekten sonra dişlerini fırçala.
Tom dişlerini fırçalamaya başladı.
Kahvaltıdan sonra dişlerimi fırçalarım.
Yemek yedikten sonra dişlerimi fırçalarım.
Nereden bir fırça satın alabilirim?
Ben şapkamı fırçalamak zorundayım.
- Dişlerini fırçalamayı unutma.
- Dişlerinizi fırçalamayı unutmayın.
Onu başından savdı.
Arka dişlerimi fırçalamalıyım.
Dişlerimi fırçalamak istiyorum.
Dişlerimi fırçalamalıyım.
Tom dişlerini fırçalamak zorunda.
Günde en az iki kez dişlerinizi fırçalayın.
O bir saç fırçası ve bir diş fırçası aldı.
Yemeklerden sonra dişlerinizi fırçalayın.
O ayakkabılarımı çabucak fırçaladı.
İspanyolcanı tazelemen gerekir.
İngilizce bilgimi tazelemek istiyorum.
Bu fırça deve kılından yapılmış.
Yatmaya gitmeden önce dişlerini fırçala.
O, dişlerini nasıl fırçalayacağını biliyor.
Ne sıklıkta dişlerini fırçalarsın?
Onlar günde iki defa dişlerini fırçalarlar.
- Dişlerimi günde iki kez fırçalarım.
- Günde iki kez dişlerimi fırçalarım.
- Günde iki defa dişlerimi fırçalarım.
Ben bir diş fırçası ile dişlerimi fırçalarım.
Bekle. Dişlerimi fırçalayacağım.
Ken onun İngilizcesini tazelemeyi istemektedir.
Tom ölümle burun buruna geldi.
Ayakkabılarınızın tozunu fırçalayın.
Biri her gün dişlerini fırçalamalı.
Dişlerini fırçala ve yatmaya git.
Bu odayı bir fırçayla boyadım.
O bir fırçayla mutfağın zeminini fırçaladı.
Yatmadan önce dişlerini fırçalamayı unutma.
O bir fırça ile mutfak zeminini temizledi.
Dişlerimi fırçalarım; Saçımı tararım.
Dişlerini günde en az iki kez fırçala.
Çocuklar dişlerini fırçalıyormuş gibi yapıyorlar.
İngilizcemi tazelemek istiyorum.
Siz çocuklar dişlerinizi fırçalamaya gitmelisiniz!
Birçok insan öğlen yemeğinden sonra dişlerini fırçalamaz.
Ben her zaman tatlı yedikten sonra dişlerimi fırçalarım.
Bu şampuan güzel bir saç fırçası ile birlikte gelir.
Her öğünden sonra dişlerini fırçalamalısın.
Her yemekten sonra dişlerini fırçalar mısın?
Günde en az iki kez dişlerinizi fırçalayın.
Tom çocuklarına dişlerini fırçalamasını söyledi.
Birinin dişlerini her gün fırçalaması önemlidir.
Ne kadar uykulu olursan ol, dişlerini fırçala.
Bu diş macunuyla dişimi fırçalamayı severim.
Ben eve geldiğimde ceketimi hep fırçalarım.
Yemek yedikten sonra her zaman dişlerimi fırçalamam.
Tom ve Mary aynı yolun yolcusudur.
Her yemekten sonra dişlerimi fırçalamaya çalışıyorum.
Sami dişlerini fırçalamak için banyoya gitti.