Translation of "Blindfolded" in Turkish

BLINDFOLDED AND GAGGED

GÖZLERİ VE AĞZI BAĞLANMIŞTI

Tom was blindfolded.

Tom'un gözleri bağlıydı.

Were you blindfolded?

Gözlerin bağlandı mı?

I was blindfolded.

Ben gözükapalıydım.

The kidnappers blindfolded Tom.

Çocuk hırsızları Tom'un gözünü bağladı.

The kidnappers blindfolded us.

Çocuk hırsızları gözlerimizi bağladı.

The kidnappers blindfolded them.

Çocuk hırsızları onların gözünü bağladı.

The kidnappers blindfolded me.

Çocuk hırsızları gözümü bağladı.

The kidnappers blindfolded him.

Çocuk hırsızları onun gözlerini bağladı.

The kidnappers blindfolded her.

Kaçıranlar onun gözlerini bağladılar.

I can do it blindfolded.

Onu gözü kapalı yapabilirim.

I can do that blindfolded.

Bunu gözü kapalı yapabilirim.

He played the Liszt sonata blindfolded.

O, Liszt sonatını gözleri bağlı çaldı.

The soldiers arrested him and blindfolded him. Then they took him behind their vehicle, and one of the soldiers took aim at his leg and shot him. This scene was filmed and millions of people from all over the world saw it.

Askerler onu tutukladı, gözlerini bağladı, sonra onu araçlarının arkasına götürdüler ve askerlerden biri onun dizine nişan aldı ve onu vurdu. Bu sahne filme çekildi ve dünyanın her yerinden milyonlarca insan bunu gördü.