Examples of using "Quietly" in a sentence and their turkish translations:
Tom sessizce yürüdü.
Onlar sessizce konuştular.
Sessizce hareket et.
Sessiz biçimde konuş.
O sessizce yürüdü.
Tom sessizce dinledi.
Tom sessizce güldü.
Tom sesizce ayrıldı.
Tom sessizce yemek yedi.
Tom sessizce kıkır kıkır güldü.
Tom sessizce üfledi.
Tom sessizce oturdu.
Tom sessizce konuştu.
Tom sessizce ayakta durdu.
Tom sessizce izledi.
Sessizce güldüler.
Onlar sessizce konuştular.
Sessizce çık.
Onu sessizce yap.
Sessizce ye, Tom!
Lütfen sessizce konuşun.
Lütfen kapıyı sessizce kapat.
Tom sessizce odadan ayrıldı.
Tom sessizce Mary ile konuştu.
Lütfen daha sessiz konuşun.
Biz orada sessizce bekledik.
Sessizce yağmur yağıyordu.
Sessizce hoşça kal dedi.
Sessizce ayrılmamız gerekir.
Kapıyı sessizce kapat.
Öğretmen sessizce konuşur.
Tom çok sessizce konuştu.
Tom çok sessizce konuşur.
Tom sessizce istifa etti.
Tom sessizce elveda dedi.
Sesini alçalt!
Mary sessizce kapıyı kapattı.
O, sessizce odaya girdi.
Sadece sessizce burada oturalım.
Tom sessizce odaya girdi.
Tom çok sessizce yukarı çıktı.
Lütfen kapıyı sessizce kapat.
Tom sessizce Mary ile konuştu.
Tom sessizce yatak odasına girdi.
Tom sessizce Mary'yle konuştu.
Tom sessizce kapıyı kapadı.
Yaralı adam sessizce inledi.
Tom sessizce kapıyı kapattı.
Tom ve Mary sessizce konuştular.
Tom kendine sessizce güldü.
Tom ve ben sessizce konuştuk.
Lütfen kapıyı sessizce kapat.
Başkalarını rahatsız etmemek için sessizce çalışın.
O sessizce kapıyı çaldı.
O, sessizce kapıyı çaldı.
O, sessizce ve çabucak hareket edebilir.
Neden herkes çok sessizce konuşuyor?
Tom sessizce kapıyı çaldı.
Tom sessizce odaya girdi.
Tom sessizce bebeğin odasına girdi.
Tom daire kapısını sessizce açtı.
Tom sessizce parmak uçlarına basarak koridoru geçti.
Tom usulce konuştu.
Tom mikrofona yavaşça konuştu.
Ne yaparsan yap, onu sessizce yap.
Tom yatak odası kapısını sessizce kapattı.
Ben seninim diye sessizce fısıldadı.
Onlar sessizce hizmet edilmesini istedi.
İki kız kardeş çok sakince yaşadılar.
Neden bu kadar sessizce konuşuyorsun?
Tom sessizce barda oturdu.
Tom sessizce oturdu.
Lütfen sesini biraz azaltır mısın? Akşamdan kalma baş ağrım var.
Bebek sessizce uyuyor gibi görünüyordu.
Onun arkasından kapıyı sessizce kapadı.
Tom çaktırmadan odadan çıktı.
Tom onun arkasından kapıyı sessizce kapattı.
Tom sessizce yemek yedi.
Tom, parmak uçlarında yürüyerek sessizce odadan çıktı.
O bizi duymasın diye sessizce konuşun.
Elimden geldiğince sessizce konuştum.
Tom ateşe bakarak sessizce oturdu.
Tom bunu sessizce yapmamı istedi.
Tom Mary'nin yanına oturdu ve sessizce dinledi.
Tom'dan bunu sessiz yapmasını rica ettim.
bir ortak bulma hevesinden, haftalık 60 saatlik mesailerden
Tom TV'nin önünde sessizce kestirdi.
Tom ve Mary ay ışığında sessizce yemek yedi.
Sesini alçalt.
Vekil öğretmen buraya gelene kadar sessizce bekleyin.
Tom sessizce horlayarak, hamakta uyuyordu.
Sessizce konuşursan seni anlayamam.
O, onun yanına oturdu ve sessizce dinledi.
Gerçekten biraz daha sessizce şarkı söylemeliyiz.
O kadar sessiz konuşuyorsun ki seni zorlukla duyabiliyorum.
Sessizce konuşalım böylece bebeği uyandırmayız.
Büyüyen bir çocuk sessizce bir saat oturamaz.
Bebeği uyandırmayalım diye sessizce konuştuk.