Translation of "Aggravated" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Aggravated" in a sentence and their turkish translations:

It really aggravated me.

O gerçekten beni kışkırttı.

You've aggravated the situation.

Sen durumu abarttın.

Tom aggravated the situation.

- Tom durumu ağırlaştırdı.
- Tom durumu kötüleştirdi.

The long trip aggravated her injury.

Uzun yolculuk onun yarasını ağırlaştırmış.

He is suffering from an aggravated disease.

O, ağır bir hastalıktan acı çekiyor.

Tom currently faces charges of aggravated assault.

Tom şu anda ağırlaştırılmış saldırı suçuyla yüz yüze.