Examples of using "Actress" in a sentence and their turkish translations:
Oyuncu rolüne çalışıyor.
O, şu aktrise benziyor.
O bir aktris oldu.
O, bir aktris ile evlendi.
- O özenti bir aktris.
- O taklitçi bir aktris.
O bir aktristi.
Sen iyi bir aktrissin.
Kathleen bir aktristir.
O bir kadın oyuncu.
Aktris rolünü öğreniyor.
O bir aktris gibi giyindi.
Benim karım bir oyuncu.
Aktris güzel giyinmişti.
Kız arkadaşım bir aktristir.
Seyirci aktrisi alkışladı.
Asla bir kadın oyuncu olmayacaksın.
- Bir bayan oyuncu gibi görünüyorsun.
- Bir bayan oyuncuya benziyorsun.
Aktris söylentileri yalanladı.
Mary popüler bir oyuncu.
O ünlü bir oyuncuydu.
Leyla iyi bir oyuncudur.
Mary iyi bir kadın oyuncu.
Aktris her zaman pahalı mücevherler takıyor.
O bir aktris olarak ünlüdür.
Aktrisin kendisiyle konuştum.
Mary toy bir genç oyuncu.
Aktris olmaya hevesleniyordu.
Simone Signoret bir Fransız aktristi.
Greta Garbo İsveçli bir aktristi.
Aktris olmayı hedefliyordu.
O bir aktris gibi giyinmişti.
O bir aktris olmak istiyor.
Aktris gibi mi görünüyorum?
Aktris olmak istiyorum.
Oyuncu rolüne çalışıyor.
O, bir aktris olmaya niyetlendi.
Onun ünlü bir aktris olduğunu duyuyorum.
- En sevdiğin aktör ve aktris kim?
- En beğendiğin erkek ve kadın oyuncu kim?
Ben bir oyuncuyum, bir model değil.
Mary bir aktris olmak istiyor.
Aktris yönetmenle flört etti.
Sami'nin bir aktris bulması gerekiyordu.
Onun ünlü bir aktris olduğunu duyuyorum.
Benim hayalim aktris olmaktı.
Bayan Brown, bir oyuncu gibi görünüyor.
Aktris dergiye iftira davası açtı.
O her zaman popüler bir oyuncu olmuştur.
Onun isteği bir aktris olmaktır.
Ertesi yıl bir aktris oldu.
Sarah Bernhardt Fransız sahne oyuncusuydu.
O iyi bir oyuncudur ve güzeldir.
Aktris sahneden geriye doğru düştü.
Tom ünlü bir aktrisle evlidir.
O aktris her zamanki gibi güzel.
Aktris, sahne üzerinde geriye düştü.
Aktris sözleşmesini öfkeyle yırttı.
bu sefer ki durağı bir aktrist le evleniyor
Aktris sahneden fanatiklerini selamladı.
- Aktris gerçekte olduğundan daha genç görünüyor.
- Kadın oyuncu, olduğundan daha genç gözüküyor.
Genç aktrisin epeyce hayranı var.
O bir şarkıcı değil ama bir aktris.
Beyaz giymiş kadın ünlü bir aktris.
Onun çok iyi bilinen bir aktris olduğu söylenilmektedir.
Bu ünlü aktris, aynı zamanda bir moda ikonuydu.
Herkes onun büyük bir oyuncu olduğunu düşünmüyordu.
Tom genç bir kadın oyuncuya aşık oldu.
O bir aktör.
O bayanın bir oyuncu olduğu söylendi.
Aktris ilk kez sekiz yaşında sahneye çıktı.
O, en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında Oscar adaylığını kazandı.
Bu aktrisin muhteşem performansı tüm beklentileri aştı.
Oyuncu olmasının yanında o ünlü bir ressamdı.
Beyaz elbiseli kadın, ünlü bir aktristir.
O aktris şirketteki parlayan yıldızdır.
Şimdi bu film zaten çıktı, ve ben de aktris falan değilim.
Kadın oyuncu, bir bankerle nişanlandığını söyledi.
Filmdeki Hintli kız profesyonel bir oyuncu değil.
Onun aklı bir aktris olma hayalleri ile doludur.
Bir oyuncu oyunun tam ortasında bayıldı.
İnsanlar onun gençken bir oyuncu olduğunu söylüyorlar.
Bütün erkek ve kadın başrol oyuncularının isimlerini biliyorlardı.
Benim için sürpriz oldu, o çok güzel bir aktrisle evlendi.
O, ünlü aktrisi tanıdığını söyledi, bu bir yalandı.
Onun yaklaşık yirmi yıldır bir oyuncu olduğu söyleniyor.
Joan zor bir çocukluk geçirmesine rağmen büyük bir aktris oldu.
O aktrisin dünyanın en güzel kadınlarından biri olduğunu düşünüyorum.
Söylentilere göre aktris boşanacak.
- Bu dergiye göre, en sevdiğim aktris önümüzdeki ilkbahar bir caz müzisyeniyle evlenecek.
- Bu dergiye göre, benim sevdiğim sanatçı gelecek bahar bir jazz müzisyeni ile evlenecek.
Onun bir aktris olmak istemesinin büyük bir yalan olduğunu anladım.
Tom daha önce defalarca evlenmiş olan ünlü bir aktrisle evlendiği için ünlü oldu.
Türk tiyatro ve sinema sanatçısı Yıldız Kenter, bugün 91 yaşında hayata gözlerini yumdu.
Şarkıcı ve aktris Selena Gomez mesleğine yedi yaşındayken çocukların ulusal televizyon gösterisi "Barney and Friends"'te başladı.