Examples of using "Abounds" in a sentence and their turkish translations:
Petrol Arabistan'da bolca bulunur.
Ülkemizin bol ürünleri var.
Ada nehirler ile doludur.
Gemi sıçanlar ile doludur.
Okyanusta balık doludur.
Orman, ağaçlarla doludur.
Bu çayır kurbağa doludur.
Bu nehir alabalıkla doludur.
Bu göl alabalık kaynıyor.
Bu nehir küçük balık doludur.
Bu gölde çeşitli balıklar var.
O iyi niyetlerle dolu.
Göl balık dolu.
Gölet sazan balığıyla doludur.
Bu alanda birçok yabani hayvanlar var.