Examples of using "Island" in a sentence and their turkish translations:
ada batmak.
Ada kim tarafından keşfedildi?
Reunion Adası, batı Hint Okyanusunda bir adadır.
Sumatra bir adadır.
Ada batıyor mu?
Ada batıyor.
İtalya bir ada değildir.
Ben o adaya sahibim.
Kıbrıs bir adadır.
Britanya bir adadır.
Rhode Island, Pennsylvania gibi yerleri
ve adada iş.
Ada nehirler ile doludur.
Umarım, ada güzeldir.
Tom adanın etrafında yürüdü.
Ada tamamen ıssızdı.
Hiçbir insan bir ada değildir.
Honshu Japonya'nın en büyük adasıdır.
Lanzarote bir İspanyol adasıdır.
- O ada Amerikan bölgesidir.
- O ada Amerikan toprağıdır.
Bu gerçekten bir ada değil.
Britanya da bir adadır.
O bir ada değil.
Japonya bir ada ülkesidir.
Sami özel bir ada satın aldı.
Bu adayı terk etmek mümkün değil.
ve bir resmen karınca adası oluşturuyorlar
Teknemiz küçük bir adaya yaklaştı.
Ada yıl boyunca ılıktır.
Adanın güzel bir limanı var.
Küçük ada göründü.
Kral ada üzerinde hüküm sürdü.
Uçak adanın üzerinde uçtu.
Kral, adanın üzerinde hükümranlık kurdu.
Japonya ve İngiltere ada ülkeleridir.
Ada ılıman bir iklime sahiptir.
O adada yaşayamazsınız.
Onlar ıssız bir adayı araştıracaklar.
Sri Lanka güzel bir adadır.
İşte, hayallerimin adası!
Bu adanın kusursuz bir iklimi var.
Çok az sayıda insan adada yaşıyor.
Kral adada hüküm sürdü.
Onlar Tom'u adada bıraktı.
Ötede küçük bir ada gördük.
- Adadan yol yok.
- Adadan çıkış yok.
Onlar adaya yüzdüler.
- O ada tropikal bir iklime sahiptir.
- O adanın tropikal bir iklimi vardır.
Her şey adada başladı.
Tom'un kendi özel adası var.
O adada yaşamak mümkün değil.
bu ada suda batmıyor
Biz adaya giden tekneye bindik.
Issız adayı keşfetmeyi umuyor.
Uzakta bir ada gördük.
Ada tayfun tarafından vuruldu.
Ada çocuklar için bir cennet.
Adanın sakinleri cana yakındır.
Adada asla kar yağmadı.
Adada yaşam yoktur.
Ada ulaşılması çok kolaydır.
Adada tek bir mağaza var.
Ada yaklaşık bir mil genişliğindedir.
O adada bir sürü nehir var.
Onlar ıssız bir adaya düştüler.
Okinawa, Japonya'nın en güneydeki adasıdır.
- Hazine adada gömülüydü.
- Hazine, adada gömüldü.
O adada yaşamak imkansızdır.
Bu adadaki pek çok yılan zararsızdır.
Madagaskar Afrika'nın en büyük adasıdır.
O adada bir şey gömdün mü?
O, ıssız ada keşfetmek istiyor.
Kiliseler tüm ada üzerine inşa edilmiştir.
Bu ada çocuklar için bir cennet.
- Bu adadan çıkmalıyım.
- Bu adadan çıkmam gerekiyor.
Bu adadan canlı çıkamayacağız.
Ada ay ışığında siyah görünüyordu.
Adada sadece bir yol var.
Dan bir yelkenli üzerinde adadan ayrıldı.
Biz adayı uzaktan gördük.
Uzaktan adayı gördük.
Ben bu adadan ayrılmak istiyorum.
O adadaki insanlar çok fakirler.
Borneo bir ada mı yoksa bir kıta mı?
Niue çok güzel bir ada devletidir.
Bu adada büyük yılanlar var.
Adada hayat yoktu.
Issız bir adada para işe yaramaz.
Ada şimdi milisler tarafından çevriliydi.