Examples of using "Trout" in a sentence and their turkish translations:
Tom büyük bir alabalık yakaladı.
Evet, bir alabalık!
Alabalıklar ısırıyorlar mı?
- Bir alabalık tuttum.
- Bir alabalık yakaladım.
Alabalık balıkçılığını severim.
Tom bir alabalık tuttu.
O büyük bir alabalık yakaladı.
Büyük bir alabalık yakaladı.
Tom büyük bir alabalık yakaladı.
Tom büyük bir alabalığı tutup karaya çıkardı.
Tom birkaç büyük alabalık yakaladı.
Bu nehir alabalıkla doludur.
Bu göl alabalık kaynıyor.
Tom üç büyük alabalık yakaladı.
Alabalık en sevdiğim balık.
- Alabalık tutmayı seviyorum.
- Alabalık yakalamayı seviyorum.
Alabalık pişirmek için favori tarzın nedir?
Tom bana alabalığı nasıl pişireceğimi sordu.
Portakallı alabalık bu gece akşam yemeği için.
- Sazan ve alabalık gibi balıklar tatlı suda yaşar.
- Sazan ve alabalık gibi balıklar tatlı suda yaşamaktadır.
Bu gölde çok sayıda alabalık var.
Tom dün bir çift büyük alabalık yakaladı.
Alabalık, bir tatlısu balık türüdür.
Tom Mary'nin alabalık yemek istediğini söyledi.
Tom'un öğleden sonra yakaladığı balıklar alabalıktı.
Tom'un öğleden sonra yakaladığı balık bir alabalıktı.
Yani şimdi bu alanda en az 20 tane gökkuşağı alabalığı vardır.
Tom buradan yaklaşık yüz metre aşağıda alabalık avlıyor.