Examples of using "Arabia" in a sentence and their turkish translations:
Suudi Arabistan? Kesinlikle.
Petrol Arabistan'da bolca bulunur.
Ben Suudi Arabistanlıyım.
- Arabistan petrol zenginidir.
- Arabistan petrol bakımından zengindir.
Suudi Arabistan turist vizeleri çıkarmamaktadır.
Sudi Arabistan petrol bakımından çok zengindir.
Kahve, Avrupa'ya Arabistan'dan tanıtıldı.
Tatile Suudi Arabistan'a gitmiyor muyuz?
Asıl soru şu, Suudi Arabistan başarılı olacak?
Suudi Arabistan'da kadınlar araba kullanamaz.
Suudi Arabistan'a tatile gidiyorsunuz.
Suudi Arabistan'da sadece bir hayal.
Bunu şimdi duydum, o Sudi Arabistan'da yaşıyor.
İran İslam Devrimi, Suudi rejiminde büyük bir tedirginliğe neden oldu.
Suudi Arabistan'da kadınların araba sürmelerine izin verilmez.
Suudi Arabistan, Arap Yarımadası'ndaki en büyük ülkedir.
Suudi Arabistan Orta Doğu'nun en büyük ülkesidir.
özellikle Şii grupları nasıl desteklediği, ayrıntılarıyla anlatılır.
Suudlar da rejim karşıtı gösterilerin bastırılması için Bahreyn'e askeri birlikler gönderdi.
Leyla, Arabistan'da büyüdü ve develerle çok yakındı.
Sami hac vazifesi için Suudi Arabistan'a gitti.
Suudi Arabistan'da din ve kökten dincilik her şeyden daha önemli.
Suudi Arabistan büyük elçisinin istifa ettiğini az önce gördüm.
Sami geleneksel Müslüman haccı için Suudi Arabistan gitti.
Böylelikle Irak, Suudi Arabistan ve İran destekli karşıt grupların vekalet savaşlarına ev sahipliği yapmaya başladı.
Demokrasi petrol zengini ülkelerde savunulmalı ama Suudi Arabistan'da değil.
Suudi Arabistan'ın Dubai tarafından açılan bu yolu başarılı bir şekilde takip edebilmesini biz sadece umabiliriz
Örneğin, Suudi Arabistan ''kara altın'' denilen bu üründen 5500 dolar kişi başı gelir kazanıyor.
kamu şirketlerinin özelleştirmesi ve diğer taşınmazlarıyla, Suudi Arabistan 2 trilyonluk
O kadar para harcadılar ki, Suudi Arabistan Rusya'dan daha fazla savunmaya para harcıyor.
Ancak, en çok bulunan örnek ise Suudi Arabistan'da olan. Dünyanın en