Examples of using "Professor" in a sentence and their turkish translations:
Sen bir profesörsün.
Sen bir profesörsün.
Ben bir profesörüm.
Erkek kardeşim bir profesör.
O bir profesör.
Ben profesörle konuşabilir miyim?
- O, Leeds'te bir İngilizce profesörüdür.
- Kendisi Leeds'te İngilizce hocası.
O bir doktor ve bir üniversite profesörüdür.
Profesör fikirlerini reddetti.
Ben bir öğretmenim.
Öğretmen Tom'u kopye çekmekle suçladı.
O, profesöre oldukça değer veriyor.
Aslına bakarsanız Profesör Pangloss kötümserdi.
- Profesör Hudson babamın arkadaşıdır.
- Profesör Hudson babamın arkadaşı.
Profesör Jones, gelecek yıl emekliye ayrılır.
- Profesör Orta Doğu hakkında ders verdi.
- Profesör, Orta Doğu üzerine bir ders verdi.
Ne yazık! O iyi bir profesördü. Huzur içinde yatsın.
Profesör Tom Shippey, Viking tarihi ve ortaçağ edebiyatı konusunda uzmandır.
Emekli olan eski profesörüme sordum,