Translation of "Ouder" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Ouder" in a sentence and their turkish translations:

Hallo ouder!

Merhaba ebeveyn!

De ouder van een ouder is een grootouder.

Bir ebeveynin ebeveyni büyük ebeveyndir.

Ik word ouder.

Yaşlanıyorum.

Tom is ouder.

Tom daha yaşlıdır.

Mijn vader wordt ouder

Babam artık yaşlanıyor ama hala oldukça zeki

Ik ben geen ouder.

Ben bir ebeveyn değilim.

- Ik ben ouder dan uw broer.
- Ik ben ouder dan je broer.

Ben senin erkek kardeşinden daha yaşlıyım.

Tom is ouder dan ik.

Tom benden daha yaşlıdır.

Zij is ouder dan Tom.

O, Tom'dan daha yaşlıdır.

John is ouder dan Robert.

John Robert'tan daha yaşlıdır.

Ik ben ouder dan jij.

Ben senden daha büyüğüm.

Word niet ouder, word wijzer!

İhtiyarlama, daha akıllı ol!

Ken is ouder dan Seiko.

Ken Seiko'dan daha yaşlı.

Mama is ouder dan papa.

- Annem babamdan yaşça daha büyük.
- Annem babamdan daha yaşlı.

Jij bent ouder dan Tom.

Sen Tom'dan yaşlısın.

Je bent ouder dan ik.

Sen benden daha yaşlısın.

Zij is ouder dan hij.

- O ondan daha yaşlıdır.
- Kız, oğlandan büyük.
- Ondan büyük.

Tom is ouder dan Mary.

Tom, Mary'den daha yaşlıdır.

We zijn een beetje ouder.

Biz biraz daha yaşlıyız.

- Tom is zeker ouder dan dertig jaar.
- Tom is zeker ouder dan dertig.

Tom kesinlikle otuzun üzerindedir.

- Je ziet er ouder uit dan ik.
- Jullie zien er ouder uit dan ik.

Sen benden daha yaşlı görünüyorsun

Tom is veel ouder dan Mary.

Tom Mary'den çok daha yaşlıdır.

Mijn auto is ouder dan ik.

Arabam benden daha yaşlı.

Ze zijn allemaal ouder dan u.

Onların hepsi senden daha yaşlı.

Hij is zeker ouder dan zestig.

O altmışın üzerinde olmalı.

Hij is veel ouder dan Ken.

O, Ken'den çok daha yaşlı.

Ben jij ouder dan 18 jaar?

18 yaşın üzerinde misin?

- Hij wordt ouder.
- Hij wordt oud.

O yaşlanıyor.

Ik ben ouder dan je broer.

- Senin kardeşinden daha büyüğüm.
- Senin kardeşinden daha yaşlıyım.

Ze zijn wellicht ouder dan wij.

Onlar bizden daha yaşlı olabilirler.

Is jouw zus ouder dan jij?

Kız kardeşin senden büyük mü?

Dit boek is ouder dan dat.

Bu kitap ondan eskidir.

Ik ben ouder dan uw broer.

Ben senin erkek kardeşinden daha yaşlıyım.

Tom is iets ouder dan dertig.

Tom otuzun biraz üzerindedir.

Sami is ouder dan 60 jaar.

Sami altmıştan fazla.

Tom is zoveel ouder dan ik.

Tom benden çok daha yaşlı.

Ze is zes jaar ouder dan ik.

Benden altı yaş daha büyüktür.

Hij is drie jaar ouder dan zij.

O, ondan üç yıl daha yaşlıdır.

Hij is tien jaar ouder dan jij.

O, senden on yaş daha büyüktür.

Ze is twee jaar ouder dan ik.

Benden iki yaş daha büyüktür.

John is twee jaar ouder dan ik.

John benden iki yıl daha yaşlıdır.

Meneer Johnson is ouder dan ik dacht.

Bay Johnson olduğunu düşündüğümden daha yaşlı.

Bill is twee jaar ouder dan ik.

Bill benden iki yaş daha büyük.

Mijn zus is ouder dan mijn broer.

Kız kardeşim, erkek kardeşimden daha büyük.

Mijn moeder is ouder dan mijn vader.

- Annem babamdan yaşça daha büyük.
- Annem babamdan daha yaşlı.

Ze is twee jaar ouder dan jij.

O, senden iki yıl daha yaşlıdır.

Mijn neef is iets ouder dan ik.

Kuzenim benden biraz daha yaşlıdır.

Hij is drie jaar ouder dan ik.

O benden üç yaş daha büyük.

Tom is een beetje ouder dan Maria.

Tom, Mary'den biraz daha büyük.

Mijn tante is ouder dan mijn moeder.

Teyzem annemden daha yaşlıdır.

Haar ouders zijn ouder dan de mijne.

Onun anne ve babası, benimkilerden daha yaşlılar.

Zijn ouders zijn ouder dan de mijne.

Onun anne babası benimkinden daha yaşlı.

Susan is twee jaar ouder dan ik.

Susan benden iki yaş daha büyük.

Hij is twee jaar ouder dan ik.

O, benden iki yaş büyüktür.

Ze is twee jaar ouder dan hij.

O, ondan iki yaş daha büyüktür.

Ik denk dat ze ouder dan veertig is.

- Onun 40 yaşın üzerinde olduğunu düşünüyorum.
- Bence o 40 yaşın üzerinde.
- Sanırım o 40 yaşın üzerinde.

Mijn broer is acht jaar ouder dan ik.

Erkek kardeşim benden sekiz yaş büyük.

Hij is maar enkele jaren ouder dan ik.

O benden sadece birkaç sene daha yaşlı.

Je nieuwe haarstijl doet je er ouder uitzien.

Yeni saç stilin seni daha yaşlı gösteriyor.

Tom en Maria zijn allebei ouder dan Johan.

Hem Tom hem de Mary John'dan daha yaşlılar.

Mijn vader werd aanmerkelijk ouder tijdens zijn herstel.

Babam nekahat döneminde son derece yaşlandı.

Ik schat dat ze ouder dan dertig is.

- Sanırım o otuzun üzerindedir.
- Ben onun otuz yaşın üzerinde olduğunu tahmin ediyorum.

Hij trouwde een ouder meisje dan hij is.

Ondan daha yaşlı bir kızla evlendi.

Hij is drie jaar ouder dan zij is.

O, ondan üç yıl daha büyüktür.

De vader van een ouder is een grootvader.

Bir ebeveynin babası büyükbabadır.

De moeder van een ouder is een grootmoeder.

Bir ebeveynin annesi büyükannedir.

Sami is minstens zestig jaar ouder dan Layla.

Sami, Leyla'dan en az altmış yaş büyük.

Haar oudere broer is twee jaar ouder dan ik.

Abisi benden iki yaş büyük.

Onze auto is drie jaar ouder dan de uwe.

Arabamız sizinkinden üç yıl daha eski.

Tatoeba: We hebben zinnen die ouder zijn dan u.

Tatoeba: Bizim sizden daha eski cümlelerimiz var.

Het is niet gemakkelijk een ouder te zijn, wel?

Bir ebeveyn olmak kolay değil, değil mi?

Zijn oudere zuster is ouder dan mijn oudste broer.

Onun ablası benim ağabeyimden daha yaşlıdır.

Gelijk aan dat van iemand 10 jaar ouder dan hen.

kendilerinden 10 yaş daha olgun biriyle aynı.

Ze lijkt jong maar eigenlijk is ze ouder dan jij.

O, genç görünüyor fakat aslında o senden daha yaşlıdır.

Maar als het de schuld is van het ouder wordende brein,

Ancak bu durumda eğer kabahat olgunlaşmakta olan beyin de ise

En meer dan de helft van de patiënten ouder dan 85,

yaşı 85 olan hastaların yarısının

Ze ziet er jong uit, maar eigenlijk is ze ouder dan jij.

O genç görünüyor ama aslında senden daha yaşlıdır.

Ik denk dat Tom wel eens ouder dan ik zou kunnen zijn.

Tom'un benden daha yaşlı olabileceğini düşünüyorum.