Examples of using "Knopen" in a sentence and their turkish translations:
Cekette düğmeler var.
Sen bu düğmeleri benim için dikebilir misin?
- O, iki yakasını bir araya getirmeye çalışıyordu.
- O, kıt kanaat geçinmeye çalışıyordu.
- Aralarında ilişki kurmak olanaksız.
- Aralarında bağlantı kurmak olanaksız.
- İpe sapa gelmez.
- Bir anlam vermek mümkün değil.
Tom nasıl kravat bağlayacağını bilmiyor.
Ceketimin düğmeleri koptu.
Tom Mary'ye düğümleri nasıl bağlayacağını gösterdi.
Bu düğmeleri dikmek için bir iğnen var mı?
Geçinebileceğimi umuyorum.