Examples of using "Cultuur" in a sentence and their turkish translations:
Tatoeba kültürdür.
Ülkeler kültür olarak farklıdır.
Onlar kültür hakkında konuştular.
Kültür dilleri tahrip eder.
Kültürümüz tehdit ediliyor.
zengin bir katılım kültürüyle.
Kültürün rolü çok büyük.
O, Japon kültürünün takdir eder.
Kişilik, kültür hatta anlık duygu durumuna göre
O batı kültüründen hoşlanır.
Ben Yunan kültürünü öğrendim.
Hernán Cortés Aztek kültürünü yok etti.
- Dili kültürden ayıramazsınız.
- Dil kültürden ayrılmaz.
Öğrenciler dil ve kültürden bahsediyorlar.
Bu senin Hindu kültürün;
Japon kültürüne aşinadır.
Kültür, sadece duvara asılmış resimler
Biz gelecek nesillere kültürümüzü aktarmak zorundayız.
Çeşitli yönleriyle Yunan kültürünü inceledik.
- Dili kültürden ayıramazsınız.
- Dil kültürden ayrılmaz.
Ben Amerikan kültürünün büyük bir hayranıyım.
Marika, benimle yeni bir dünya, yeni bir kültür keşfetti.
Bizim kültürümüzde, aynı anda iki kadınla evli olamayız.
Kültür bir paraşüt gibidir: Eğer sende yoksa yere çakılırsın.
Bu yalan haber kültürünü durdurmanın tek yolu.
Kültür, günlük hayatta bizi harekete geçiren değerlerle ilgilidir. Daha iyi bir toplum inşa etmenin gereklerinden biri bu.