Translation of "Spraken" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Spraken" in a sentence and their turkish translations:

Ze spraken Frans.

Onlar Fransızca konuştular.

Ze spraken over cultuur.

Onlar kültür hakkında konuştular.

Waar spraken ze over?

Onlar ne hakkında konuşuyordu?

Ze spraken over liefde.

Onlar aşk hakkında konuştular.

De Romeinen spraken Latijn.

Romalılar, Latince konuştular.

Ze spraken over zaken.

Onlar iş konuşuyorlardı.

Ze spraken geen Frans.

Fransızca konuşmuyorlardı.

We spraken over verschillende onderwerpen.

Biz değişik başlıklarda konuştuk.

Ze spraken in zuiderlijk dialect.

Onlar Güney Lehçesi ile konuşuyorlardı.

Tom en Mary spraken geen Frans.

Tom ve Mary Fransızca konuşmuyorlardı.

We spraken elkaar aan de telefoon.

Biz telefonda konuştuk.

- We spraken.
- We praatten.
- We hebben gepraat.

Konuştuk.

We spraken onder meer over het weer.

Diğer şeyler arasında hava durumunu konuştuk.

We spraken over de test van gisteren.

Dünkü test hakkında konuştuk.

Ik begreep het niet want ze spraken zachtjes.

Anlamadım çünkü kısık sesle konuştular.

- We spraken elkaar aan de telefoon.
- We hebben gebeld.

Biz telefonda konuştuk.

Ik verstond niet één woord, omdat ze Chinees spraken.

Onların konuşması Çince olduğu için, tek kelime anlamadım.

- We hebben over jongens gesproken.
- We spraken over jongens.

Oğlanlar hakkında konuştuk.

- Ze hadden het over politiek.
- Zij spraken over politiek.

Onlar politika konuştu.

Hoewel ze allemaal Nederlanders waren, spraken ze Duits met elkaar.

- Hepsi Hollandalı insan olma gerçeğine rağmen, onlar birbirleriyle Almanca konuştu.
- Hepsi her ne kadar Hollandalı olsa da birbirleriyle Almanca konuştular.