Translation of "Azië" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Azië" in a sentence and their turkish translations:

Hoe is Azië?

Asya nasıl?

Japan ligt in Azië.

Japonya Asya'dadır.

Thailand ligt in Azië.

- Tayland Asya'dadır.
- Tayland, Asya'dadır.

India ligt in Azië.

Hindistan Asya'dadır.

Ik kom uit Azië.

- Ben Asyalıyım.
- Asyalıyım.

- Er zijn veel mensen in Azië.
- Er zijn vele volkeren in Azië.

- Asya'da bir sürü insan vardır.
- Asya'da çok sayıda insan var.
- Asya'da birçok insan vardır.

Japan ligt in Oost-Azië.

Japonya Doğu Asya'dadır.

Ik kom niet uit Azië.

Ben Asyalı değilim.

Als je vandaag door Azië reist,

Bugün Asya'da gezerseniz

Europa heeft minder inwoners dan Azië.

- Avrupa Asya'dan daha küçük bir nüfusa sahiptir.
- Avrupa'nın Asya'dan daha az nüfusu var.
- Avrupa'nın Asya'dan daha az nüfusu vardır.

Olifanten leven in Azië en Afrika.

Filler Asya ve Afrika'da yaşarlar.

Azië is veel groter dan Australië.

Asya Avustralya'dan çok daha büyüktür.

Hoeveel landen zijn er in Azië?

Asya'da kaç ülke vardır?

- Ik interesseer mij voor de geschiedenis van Azië.
- Ik ben geïnteresseerd in de geschiedenis van Azië.

Asya tarihi ile ilgileniyorum.

Ooit bekend als ‘de Balkan van Azië’

Eskiden "Asya'nın Balkanları'' olarak bilinen Güneydoğu Asya

Hij heeft veel landen in Azië bezocht.

O, Asya'da birçok ülkeyi ziyaret etti.

China is het grootste land in Azië.

Asya'da en büyük ülke Çindir.

Japan ligt in het oostelijke deel van Azië.

Japonya Asya'nın doğu kesiminde yer almaktadır.

De teakboom is een grote boom uit Azië.

Tik, Asya'dan uzun boylu bir ağaçtır.

Azië is ongeveer vier keer zo groot als Europa.

Asya yaklaşık olarak Avrupa'nın dört katı büyüklüktedir.

Hebt ge het artikel over Azië gelezen in Time?

Time'da Asya hakkındaki makaleyi okudunmu?

Groot, gespierd en knaloranje, de iconische orang-oetang van Azië.

Büyük, kuvvetli ve ateş turuncusu. Asya'nın simge hâline gelmiş orangutanı.

De sars-epidemie zond een golf van paniek door Azië.

SARS salgını Asya çapında panik yarattı.

...het droogste deel van Azië. We moeten gebruikmaken van de dooi in Alaska...

içme suyu götürmeliyiz. Alaska'da eriyen buzdan faydalanıp

Voor de piek van het ondernemerschap die jullie vandaag overal in Azië zien.

bugün tüm Asya'da gördüğünüz girişimciliğin yükselişini açıklayabilir.

Dit zijn de laatste nachturen... ...maar de jungles van Azië zijn nog steeds in diepe duisternis gehuld.

Gecenin artık son saatleri. Ama Asya'nın yağmur ormanları hâlâ karanlığa gömülü.

In Azië vereert Japan zijn verdrag met Groot-Brittannië en verklaart hij oorlog tegen Duitsland. Japanse krachten

Asya'da Japonya İngilizlerle olan anlaşmasını onurlandırıp Almanlara savaş açar ve

Plotseling begint een van de laatst overgebleven grote apen in Azië... ...takken naar Scourfield en zijn gids te gooien.

Asya'nın hayatta kalan birkaç büyük maymunundan biri, birden Scourfield ve rehberine dal fırlatmaya başladı.

Mensen die met een vork eten, wonen voornamelijk in Europa, Noord-Amerika en Latijns Amerika; mensen die met stokjes eten, wonen in Oost-Azië, en mensen die met hun vingers eten wonen in Afrika, het Nabije Oosten, Indonesië en India.

Çatal kullanıcıları temel olarak Avrupa, Kuzey Amerika ve Latin Amerika'da; yemek çubuğu kullanıcıları Doğu Asya'da ve parmak kullanıcıları ise Afrika, Orta Doğu, Endonezya ve Hindistan'dadırlar.