Translation of "‫كون" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "‫كون" in a sentence and their turkish translations:

من عقليتي التي أسميها "كون إيميلي".

''Emily'nin evreni'' dediğim zihniyetten bakınca durum şöyle.

تشعر بالذنب كون لديك مالًا أكثر من الآخرين؟

Diğerlerinden daha çok paranız olduğu için suçlu hissediyorsanız.

عندما يفكر الناس في السبب وراء كون الديناصورات مدهشة،

İnsanlar dinozorların niçin ilginç olduğunu düşündüklerinde

أخبرنا الناس أننا لا نستطيع فعل ذلك، كون الأمر شخصيًا للغاية.

Fazla kişisel olduğu için kimse bunu paylaşmaz dediler.

بالرغم من كون الإنجليزية ليست لغته الأولى، فهو يتكلّمها بكلّ طلاقة.

İngilizce onun anadili olmamasına rağmen, onu kusursuz konuşur.

‫وهذا يجعلني أكثر تشككاً قليلاً من جهة‬ ‫كون الواحة سراباً في حقيقتها.‬

Bu beni vahanın bir serap olabileceği konusunda biraz şüpheye düşürdü.

عرض كلاود بيرون في مقالته "الإسبرانتو: لغة أوروبية أم آسيوية" التشابهات بين الإسبرانتو والصينية، مميتًا بذلك فكرة كون الإسبرانتو أوروبيةً خالصةً.

"Esperanto: Avrupa veya Asya dili" denemesinde Claude Piron, Esperanto ve Çince arasındaki benzerliği gösterdi ve Esperanto'nun yalnızca Avrupa merkezli olduğunu ortaya koydu.

تُوفي مخرج الأنمي ساتوشي كون إثر سرطان في البنكرياس، في الرابع و العشرين من أغسطس عام ألفين و عشرة للميلاد، قبل أيام قليلة من عيد ميلاده السابع و الأربعين.

Anime yönetmeni Satoshi Kon, kırk yedinci doğum gününden kısa süre önce 24 Ağustos 2010 tarihinde pankreas kanserinden öldü.