Examples of using "وراء" in a sentence and their turkish translations:
O, kapının arkasında duruyordu.
toprağı kazmaya başladıktan sonra
Eş arayan âşık erkekler.
arkasından gelen bekçiler kralı filmi
Ufkun ötesine bak
Kuliste sıramın gelmesini beklerken
Ölünün arkasından ağıt tutmak iyi birşey değil denir
- Hayatını gerçeğin peşinde geçirdi.
- Hayatını gerçeği aramakla geçirdi.
çünkü başarı peşinde koşmak ve başarısızlık riski
Tiyatroda çok uzun bir kişinin arkasında oturdum.
- "Arkanda ne saklıyorsun?" "Hiçbir şey."
- "Arkanda ne gizliyorsun?" "Hiçbir şey."
bu illüzyonun arkasında psikolojik mekanizmalar var mı? ”
Niye işinize yatırım yapmalılar biliyor musunuz?
çünkü onun altında başka bir hikâye daha var
Bu çatallanmanın şahsi ve politik, uzun bir hikâyesi var.
Dünyanın en ünlü güreşçileriyle
Çünkü sadece bahanelerin arkasına saklanır o insanlar
Ama bunun altında, buraya gelebilmek için
Tom ben ona merhaba dediğim zaman annesinin arkasına saklandı.
İnsanlar dinozorların niçin ilginç olduğunu düşündüklerinde
Erkeklerin neden intihar ettikleri üzerine çok az araştırma var
Bu ağı yaratmaktaki ikinci motivasyonum endişeydi.
onun yerine Vlad'ın kardeşi ve babasının katlinden sorumlu oalnlardan biri olan 3.Dan'ı getirmek isterler.
Daha başarı odaklı, daha basiretsiz.
son 20-30 yıllık deneysel araştırmayı özetlemeyi amaçlıyordu.
Eğer biz insanlar basitçe bencil, çıkarcı varlıklarsak
Aslında bu, birçoğumuzun neden başka bir hayata inandığımızın da cevabı.
Bu neye inandıklarıydı ve siyah-beyazla alakalı değildi.
Ve ancak kanıtlar ile hakikat ötesi dünyadan
tehlikeli şekilde yerleştirilmiş birçok ceketin arkasında gizlenmiştir,
Qutuz ise sağ kanadına saldırma emri vererek Moğol solunu sarma emri verdi.
Ebeveynler yeni nesile gerçeklikten uzak ve gerçekçi olmayan hayallerin peşinde koşturan bir nesil olarak olarak bakıyor.