Examples of using "يلوح" in a sentence and their turkish translations:
Onu görebiliyorum, orada kollarını sallıyor.
Neden beklenmedik bir şeyde umuzsuzluğa düşelim?
Daha ilginç olanı ise dikilen Amerikan bayrağı dalgalanıyordu
Napolyon daha sonra savaşta salladığı bayrağı Lannes'a sundu ve