Examples of using "يشاهد" in a sentence and their turkish translations:
Tom izliyor.
Thomas bir film izliyor.
O bazen tv izler.
Sami sadece seyrediyordu.
Babam TV izlerken uzanıyordu.
İnsanların pek çoğu sabah haberlerini
Fadıl, Dania'yı Sofia'nın cesedini gizlemeye çalışırken izledi.
umarım bir yapımcı, senarist veya yönetmen bu videoyu izliyordur
Annem oraya gitmek istiyor ama babam evde TV izlemek istiyor.
Bazı insanlar gazete okurlar ve aynı zamanda TV izlerler.