Examples of using "يتقدم" in a sentence and their turkish translations:
Babam artık yaşlanıyor ama hala oldukça zeki
çünkü manyetik zayıflaşma çok hızlı ilerliyor
önüne gelen her şeyi yok ederek ilerliyor
Projeyi sorunsuz olarak daha ileriye götürmek için, biz planı birkaç kez revize ettik.
tsunami ise kütle olarak ilerler çok sonra çekilir