Examples of using "الطويلة" in a sentence and their turkish translations:
Birçok uzun yürüyüşte,
Ondan iyi uzun mesafeli tohum saçıcı bulamazsınız.
Şunu hatırlayın; uzun süreli hafıza zaman alır
Bu tipte değişiklikler uzun süreli hafıza ve
Uzun kış gecesinde aile kurmak için mükemmel yer.
Uzayan İngiliz-Fransız Savaşı sırasında, taraflar arasında geçici bir ateşkes
Bu yarasalar hızlı ve uzun mesafe uçmaya alışık... ...havada cambazlığa değil.
Kışın sunduğu zorlukları avantaja çevirerek o uzun kuzey gecelerinin hakiki hâkimleri hâline gelmişlerdir.
Viking uzun gemileri ve denizcilik ve denizcilikte ustalık, onlara istedikleri zaman