Translation of "خير" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "خير" in a sentence and their turkish translations:

خير أصدقاء الفتاة: الألماس.

Elmaslar bir kızın en iyi arkadaşlarıdır.

إنتهى الأمر على خير.

O iyi bitti.

تصبحين على خير يا والدتي

İyi geceler, anne.

- تصبح على خير.
- ليلة سعيدة!

İyi geceler.

ويمكرون ويمكر الله والله خير الماكرين.

Onlar tuzak kurarken Allah da tuzak kuruyordu. Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır.

‫ما الذي سيوفر خير حماية ضد العناصر؟‬

Bizi dış ögelerden en iyi ne koruyabilir?

هي بالفعل خير دليل يمكننا أن نلحظه.

aslında en görülebilir olanı.

- تصبح على خير.
- مساء الخير!
- ليلة سعيدة!

İyi geceler!

- السلامة ولا الندامة.
- الوقاية خير من قنطار علاج.

Korkulu rüya görmektense uyanık yatmayı yeğlerim.

عصفور في اليد خير من عشرة على الشجرة.

Eldeki serçe çalılıktaki keklikten iyidir.

ثم أقول ، "ليس لك خير هنا عودي إلى المدرسة."

Sonra diyorum ki, "Sana buralarda hayır yok, sen okula dön."

الكل وافق على أنّ الأمور على خير ما يرام.

Herkes durumun normal olduğuna karar kılmıştı.

- تصبحين على خير يا أمي.
- ليلة سعيدة يا أُمّي.

İyi geceler, anne.

وتحقيق أعظم خير ممكن، كفصيلة، هي ما تساعدنا على الحياة.

tür olarak bize yardımcı olabilecek en büyük iyilik.

‫هناك الكثير من الأخشاب الميتة حولنا‬ ‫وسنكون في خير حال، سنتدفأ.‬

ve bol bol kırık dal da var. İyi olacağız, ısınacağız.

- طابت ليلتك يا تيمي.
- ليلتك سعيدة، تيمي
- تصبح على خير تيمي

İyi geceler, Timmy.

يمر مزيد من الوقت، وأرى أن ليس لدي أي خير من بلش،

Aradan bir zaman daha geçiyor; baktım bana peluşlardan bana hayır yok,

عمري 13 سنة. ارى أن ليس لدي خير من البلوش ولا الناس

13 yaşına geliyorum; baktım peluşlardan da, insanlardan da hayır yok

وعسى أن تكرهوا شيئا وهو خير لكم وعسى أن تحبوا شيئا وهو شر لكم والله يعلم وأنتم لا تعلمون.

Hoşunuza gitmeyen bir şey sizin için iyi, hoşunuza giden bir şey de sizin için kötü olabilir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.