Examples of using "مستحيلة" in a sentence and their turkish translations:
Bu hiç imkansız değil.
imkansız denemelere katlanmış
Demek istediğim bu asla olmayacak bir hikâyeydi ama yine de başardı.
İmkânsız gibi görünüyor, daha önce bunu kimse yapmadı,
çamur. Bu imkansız koşullarda, umutların hepsi bir atılımın yakında kaybolur.