Examples of using "مخلوق" in a sentence and their turkish translations:
tersi pis olan dev bir yaratık.
Kendisi, daha az korkutucu bir seçenek.
dünyadaki hemen hemen her canlı
çok garip yaratık bu karıncalar
Asya orman kırkayağı, korkutucu bir üne ve yüzyıllar boyu
mantık gücü ve duyguları olan
madem imkansız karınca yiyen diye bir yaratık var
erken evrimleşmiş bir canlıdır bu yarasalar
bir tane daha yakalayıp yakalayamayacağınızı görmek ister misiniz?
hiçbir canlı gereksiz diyemeyiz
Sonra ahtapotun yalnız bir yaratık olduğu gerçeğini düşünün
İskandinavya'nın çam ormanlarında neredeyse doğaüstü güçlere sahip bir yaratık yaşar.