Examples of using "بيل" in a sentence and their turkish translations:
Merhaba, Bill. Nasılsın?
Bill O'Reilly,
- Bill benim en iyi arkadaşımdır.
- Bil benim en iyi arkadaşımdır.
- Bill benim en iyi arkadaşım.
Bill'in çok arkadaşı var.
Belle hiçbir zaman kanser olmadı.
Onlara Bill Anders katıldı.
- Bill, Japonya'daydı.
- Bill Japonya'daydı.
Bill suçu işlemedi.
Bill kazanacak, değil mi?
- Bill'in çok arkadaşı var.
- Bill'in birçok arkadaşı var.
Bill benden iki yaş daha büyük.
John Bill'in zayıflığından istifade etti.
Belle'in hikâyesi hızla yayıldı.
Bill'in birçok arkadaşı var.
Bill dün gece beni aradı.
Belle Gibson mutlu, genç bir Avustralyalıydı.
Belle'in hikâyesi doğru bile olsa
Bu koleksiyonculardan bir tanesi de Bill Gates
Bill sık sık parka gider.
Bill ilk treni yakalamak için erken kalktı.
yine Belle'ninki gibi hikâyeler görürdük.
Bill Gates de Da Vinci'nin bazı notlarını topluyor
Şu anda hem Tom hem de Bill tenis oynuyorlar.
Bill Bob'tan daha hızlı koşabilir.
Şimdi bu duruma Belle'in hikâyesinde bakalım.
AT&T'nin AR-GE laboratuvarı Bell Labs,