Translation of "بيل" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "بيل" in a sentence and their turkish translations:

- مرحباً بيل ، كيف حالك؟
- أهلاً بيل ، كيف الأحوال؟

Merhaba, Bill. Nasılsın?

فلديك بيل أورايلي

Bill O'Reilly,

بيل صديقي المفضل.

- Bill benim en iyi arkadaşımdır.
- Bil benim en iyi arkadaşımdır.
- Bill benim en iyi arkadaşım.

- بيل لديه أصدقاء كثر.
- لدى بيل الكثير من الأصحاب.

Bill'in çok arkadaşı var.

لم تصاب بيل بالسرطان

Belle hiçbir zaman kanser olmadı.

انضم إليهم بيل أندرس.

Onlara Bill Anders katıldı.

كان بيل في اليابان.

- Bill, Japonya'daydı.
- Bill Japonya'daydı.

لم يرتكب بيل الجريمة.

Bill suçu işlemedi.

سيفوز بيل، أليس كذلك؟

Bill kazanacak, değil mi?

بيل لديه أصدقاء كثر.

- Bill'in çok arkadaşı var.
- Bill'in birçok arkadaşı var.

بيل أكبر مني بسنتين.

Bill benden iki yaş daha büyük.

استغلّ جون ضعف بيل.

John Bill'in zayıflığından istifade etti.

انتشرت قصة بيل انتشارا واسعا

Belle'in hikâyesi hızla yayıldı.

لدى بيل الكثير من الأصدقاء.

Bill'in birçok arkadaşı var.

اتصل بي بيل ليلة أمس.

Bill dün gece beni aradı.

"بيل قيبسون" فتاة استرالية صغيرة وسعيدة

Belle Gibson mutlu, genç bir Avustralyalıydı.

حتى لو كانت قصة بيل حقيقية

Belle'in hikâyesi doğru bile olsa

أحد هؤلاء الجامعين هو بيل جيتس

Bu koleksiyonculardan bir tanesi de Bill Gates

عادة ما يذهب بيل إلى الحديقة.

Bill sık sık parka gider.

استيقظ بيل باكراً ليلحق بأوّل قطار.

Bill ilk treni yakalamak için erken kalktı.

سوف نظل نرى قصصا مثل قصة بيل

yine Belle'ninki gibi hikâyeler görürdük.

يجمع بيل جيتس بعض ملاحظات دي دافنشي

Bill Gates de Da Vinci'nin bazı notlarını topluyor

توم و بيل يلعبان التنس كلاهما الآن.

Şu anda hem Tom hem de Bill tenis oynuyorlar.

باستطاعة بيل أن يركض أسرع من بوب.

Bill Bob'tan daha hızlı koşabilir.

الآن، دعونا ننظر إلى هذا في قصة بيل

Şimdi bu duruma Belle'in hikâyesinde bakalım.

معامل بيل، التي كانت معمل R وD لـ AT&T،

AT&T'nin AR-GE laboratuvarı Bell Labs,