Translation of "كجزء" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "كجزء" in a sentence and their turkish translations:

لبست هناك كجزء من الغابة

Durup ormanla bütünleştim

وذلك كجزء من دراسة علمية مذهلة.

binlerce çocuğun yaşam sürecini takip ediyor.

‫تستخدمني كجزء من استراتيجيتها في الصيد.‬

Beni av stratejisinin bir parçası olarak kullandı.

تقبّل فاضل الإسلام كجزء من حياته.

- Fadıl, İslam'ı hayatının bir parçası olarak kabul etti.
- Fazıl İslam'ı hayatının bir parçası olarak benimsedi.

الذي اعتبر الموت كجزء من النعمة الاقتصادية.

hediye ekonomisinin bir parçası olarak görüyor.

كجزء من البرنامج الوطني للأقمار الصناعية في فنزويلا.

uydu mühendisi olarak çalışıyor.

بعد عشر سنوات ، رافق الجنرال روشامبو إلى أمريكا ، كجزء من الدعم الفرنسي

On yıl sonra, Fransızların Kurtuluş Savaşı'nda sömürgecilere verdiği desteğin bir parçası olarak, General Rochambeau'ya Amerika'da eşlik etti

تم نقل لانز بعد ذلك إلى إيطاليا كجزء من فرقة الجنرال أوجيرو ، حيث حظيت قيادته الجريئة

Lannes daha sonra General Augereau'nun bölüğünün bir parçası olarak İtalya'ya transfer edildi ve burada cesur,