Examples of using "تقبّل" in a sentence and their turkish translations:
- Fadıl, İslam'ı hayatının bir parçası olarak kabul etti.
- Fazıl İslam'ı hayatının bir parçası olarak benimsedi.
- Berat Kandili'n kutlu olsun.
- Berat Kandili'niz mübarek olsun.
Ama onu kabul edeceğe benzemiyorlar.
Sami, Leyla'nın ölümünü kabul etmek için mücadele etti.
veya gayet iyi bir sonucu kabullenmeye razı olmayı değil.