Translation of "الاقتصادية" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "الاقتصادية" in a sentence and their turkish translations:

هيمنت على أمكاناتنا الاقتصادية.

olanaklarımızı belirliyordu.

الطفرات الاقتصادية، والنهضة الثقافية.

ve kültürel uyanış yaraları taşıyorlar.

تذكروا، مهنتي مرتبطة بالسياسة الاقتصادية،

Şimdi unutmayın, kariyerim kişisel düşünce ve duygulara değil,

الإنتاج والأنشطة الاقتصادية للمرأة هناك ،

oradaki kadınlara üretimi, ekonomik faaliyetleri,

الذي اعتبر الموت كجزء من النعمة الاقتصادية.

hediye ekonomisinin bir parçası olarak görüyor.

وخلال تلك المدة، حدثت الأزمة الاقتصادية وخسرت وظيفتي.

Bu arada, ekonomik kriz patladı ve işimi kaybettim.

البنوك الاوروبية محللةً ماليةً كما تصفها المواقع الاقتصادية

ve büyük sitelerde anlatıldığı gibi Avrupa'nın en büyük

الاقتصادية وحجر اساسٍ لسنواتٍ طويلةٍ قادمة تحمل الكثير

olmak istediğini bir sosyal ve eğitsel gelişim. BAE

نجاحها بكسر امبراطورية مخلوف الاقتصادية لكن شيئاً غريب حدث

olduğu gibi ... Esma'nın büyük bir yükselişi, iktidardaki

يقول هذا الرجل: "كنت أعرف هذه الأزمة الاقتصادية وماذا سيحدث".

"Bu ekonomik kriz ortamını ve olacakları biliyordum" diyor bu adam

اعتبر الفساد الحكومي والنخبة الفنزويلية مسؤولين عن عدم المساواة الاقتصادية

Ekonomik eşitsizliğin sebebini hükümet yolsuzluğuna ve elit kesime bağlıyordu.

الاقتصادية الذين يأتي على رأسهم ابو علي خضرة على سبعين بالمئة

. Esma'nın Suriye'deki imparatorluğu . Gözlemcilere göre Asma's

كان علينا تأمين الموارد الاقتصادية التي نحتاج إليها لنضالنا، كان علينا ارتكاب الجرائم.

Mücadelemizin gerektirdiği ekonomik kaynaklara ulaşmak için suç işlemek durumunda kalıyorduk.

لكل شخص بصفته عضوا في المجتمع الحق في الضمانة الاجمتماعية وفي أن تحقق بوساطة المجهود القومي والتعاون الدولي وبما يتفق ونظم كل دولة ومواردها الحقوق الاقتصادية والاجتماعية والتربوية التي لا غنى عنها لكرامته وللنمو الحر لشخصيته.

Her şahsın, cemiyetin bir üyesi olmak itibarıyla, sosyal güvenliğe hakkı vardır; haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe gelişmesi için zaruri olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası işbirliği yoluyla ve her devletin teşkilatı ve kaynaklarıyla mütenasip olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.