Translation of "قاعدة" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "قاعدة" in a sentence and their turkish translations:

قاعدة الثلاثة،

üçler kuralı,

قاعدة قارية

bir kıtasal taban

بنيتُ قاعدة جماهيرية رائعة حقًا،

Gerçekten muhteşem bir hayran temeli oluşturdum,

ليست قاعدة أساسية لاختيار وظيفة.

meslek seçmek için sağlam bir temel değil.

مرة واحدة فقط هي قاعدة قوية جداً،

"Yalnızca bir kere" kuralı,

ووصلت إلى قاعدة الجدار قبل شروق الشمس.

ve duvarın dibine güneş doğmadan vardım.

لكن يمكنها أن تبني قاعدة أقوى لدعم

fakat bunu sağlayabilecek yasa ve çözümler için

هذه المعلومات مسجلة بالفعل في قاعدة بياناتهم

zaten bu bilgiler kayıt ediliyor onların veri tabanına

ماذا يسمي ذلك مالكولم جلادويل، قاعدة 10,000 ساعة؟

Malcolm Gladwell buna ne isim vermişti, 10.000 saat kuralı mı?

كل قاعدة صغيرة لا يمكن أن تكون مجردة

Dil bilgisi tamamen soyut dil bilgisel koddan ibaret olamaz.

‫وأحياناً تخبئ‬ ‫كمية من الجوز عند قاعدة الشجرة.‬

Bazen zulalarını... ...bir ağacın dibine saklarlar.

يوجد أحياناً ماء في قاعدة الصفيحة الجليدية هنا

Burada buz tabakası altında tabanda genellikle su oluyor.

يقول هذه موجودة في قاعدة البيانات الخاصة بي

bunlar benim veri tabanımda var diyor

في الواقع ، هناك قاعدة في الشوارع غير المكتوبة

Aslında yazılı olmayan sokaklarda olan bir kural vardır

كنا أسفل قاعدة سوث كول عندما وصلنا خبر‏.‏.‏.

Zirveye ulaşıldığının haberi geldiğinde...

إنها قاعدة جيدة من حيث أنها تحافظ على الانسجام

Güzel bir kural aslında, ortamdaki uyumu korur

يستطيع الجميع تغذية قاعدة البيانات بجمل تحوي مفردات جديدة.

Herkes yeni kelimeleri göstermek için veritabanını besleyebilir.

وقبل أن نصل إلى قاعدة الانطلاق والانحدار انحدار خمبو الجليدي‏‏.‏.‏.

Ekip, Khumbu Buz Çağlayanı ile kamp alanının bulunduğu yere ulaşana kadar...

نحن نعلم الآن أن المياه الجوفية تتسرب إلى قاعدة الصفيحة الجليدية

Havza suyunun buz örtüsü tabanına gittiğini artık bildiğimize göre,

‫عند قاعدة كل تلك الأذرع،‬ ‫هناك مثقاب يمكنه الحفر في صدفة قوية.‬

Her kolunun dibinde, sert kabukları aşabilecek bir delici var.

وفقًا للملاحم الإسكندنافية القديمة ، كان لديهم قاعدة محصنة على ساحل البلطيق ، في جومسبورج.

Eski İskandinav destanlarına göre, Baltık kıyısında Jomsborg'da müstahkem bir üsleri vardı.

كان بحاجة إلى إنشاء قاعدة حيث يمكن لجيشه قضاء الشتاء والاستمتاع بغنائم غاراتهم.

Ordusunun kışı geçirebileceği ve yağmasının şımarıklığını yapabileceği yeni bir üs kurmaya ihtiyacı vardı.

إذا تم تقسيم سطح قاعدة البراميت الكبيرة إلى نصف نصف البراميت ، يظهر الرقم pi.

büyük pramit'in tabanının yüzeyi pramit'in yarısının iki katına bölünürse pi sayısı çıkıyor karşımıza