Examples of using "قاعدة" in a sentence and their turkish translations:
üçler kuralı,
bir kıtasal taban
Gerçekten muhteşem bir hayran temeli oluşturdum,
meslek seçmek için sağlam bir temel değil.
"Yalnızca bir kere" kuralı,
ve duvarın dibine güneş doğmadan vardım.
fakat bunu sağlayabilecek yasa ve çözümler için
zaten bu bilgiler kayıt ediliyor onların veri tabanına
Malcolm Gladwell buna ne isim vermişti, 10.000 saat kuralı mı?
Dil bilgisi tamamen soyut dil bilgisel koddan ibaret olamaz.
Bazen zulalarını... ...bir ağacın dibine saklarlar.
Burada buz tabakası altında tabanda genellikle su oluyor.
bunlar benim veri tabanımda var diyor
Aslında yazılı olmayan sokaklarda olan bir kural vardır
Zirveye ulaşıldığının haberi geldiğinde...
Güzel bir kural aslında, ortamdaki uyumu korur
Herkes yeni kelimeleri göstermek için veritabanını besleyebilir.
Ekip, Khumbu Buz Çağlayanı ile kamp alanının bulunduğu yere ulaşana kadar...
Havza suyunun buz örtüsü tabanına gittiğini artık bildiğimize göre,
Her kolunun dibinde, sert kabukları aşabilecek bir delici var.
Eski İskandinav destanlarına göre, Baltık kıyısında Jomsborg'da müstahkem bir üsleri vardı.
Ordusunun kışı geçirebileceği ve yağmasının şımarıklığını yapabileceği yeni bir üs kurmaya ihtiyacı vardı.
büyük pramit'in tabanının yüzeyi pramit'in yarısının iki katına bölünürse pi sayısı çıkıyor karşımıza