Examples of using "فابيوس" in a sentence and their turkish translations:
Fakat Fabius'tan cevap gelmedi.
Fakat Fabius'un stratejisi o zamanlar Roma'da çok meşhur değildi.
Fabius hasmının kaçışına izin vermesinden ötürü küçük düşürülmüştü.
... sıkıştırıldığında, baskı altındaki Fabius bunları reddetti.
Bununla beraber Hannibal Apeninler'de devam ettikçe Fabius onu gölge gibi takip etti.
Görünen o ki Fabius'un planının etkilerini anlayan tek kişi Hannibal'dı.