Examples of using "أعمل" in a sentence and their turkish translations:
Onunla çalışıyorum.
Çalışıyorum.
Klinikte değil, hastanede çalışıyorum.
Ben bir petrol şirketi için çalışıyorum.
Hastanede çalışıyorum.
Ben bir fabrikada çalışıyorum.
Bir İspanyol ile çalışıyorum.
teşekkür ederim.
Şimdileri ara sıra 9-9-6 olsa da
Ben, bir deniz nakliyat şirketi için çalışıyorum.
- Ben çalışmayı seviyorum.
- Çalışmayı seviyorum.
Ben bir dil okulunda çalışıyorum.
Bugün çalışmıyorum.
Ben günlerdir burada çalışıyorum.
Bu sabah altıdan beri çalışıyorum.
- Pazar günleri hariç her gün çalışırım.
- Pazar hariç her gün çalışırım.
Pazar günleri hariç her gün çalışırım.
Hafta sonları çalışıyordum.
Bu karalama ile uğraşırken,
Bağışıklık tepkimizi değiştirerek
Ben bir cerrahım
Ben karbondioksiti havadan temizleyecek şekilde
Şimdi Tokyo'da çalışıyorum.
Tatil günlerinde bile çalışıyorum.
Ben kimse için çalışmam.
- Geceleri çalışıyorum.
- Geceleri çalışırım.
Ben misafir değilim, burada çalışıyorum.
Egzersiz yapmayı bıraktım böylece çalışabilirdim.
Bir danışanım vardı-
ne yaparım biliyor musunuz, imzalarım ve Şırnak'a giderim.
Ben lojistikte çalışıyorum
Neyse ki şansılıydım ve benim çılgınca fikirlerimi
Sally ve ben aynı ofiste çalışıyoruz.
ve daha fazla çalışabilmek için biraz sağlıksız alışkanlıklar geliştirdim.
Lojistik sektöründe yönetici asistanlığı yapıyorum.
''Drawdown Projesi'' adında bir projede çalışıyorum.
Çalışmak istemiyorum.
Ben, Roma'ya yakın bir yerleşim yerinde çalışıyorum.
O daha önce çalştığım yer.
Bana gelince, daha az uyudum böylece çalışabilirdim.
Fakat çok ağır bir depresyonu olan bir hastam vardı
bizim şirketle anlaşmış, benim çalıştığım yapım şirketiyle.
Sonra... Sahte evrak hazırlayan bir serviste çalışıyordum,
Bu şartlar altında çalışmak istemiyorum.
Çocuk felcinin yaygın olduğu ülkelerde çalışıyordum,
Son 10 yılı hiç durmadan
İşe yarayıp yaramadıklarını görmek için geniş yelpazede teklif edilen
ve daha sonrasında kendi hazırladığım metine yaklaşık 1 saat kadar çalışıyorum
Uzun zamandır çok çalışıyordum. Artık yıpranmıştım.
- Onun altında çalışmaktansa istifa ederim.
- Onun emri altında çalışmaktansa işi bırakmayı tercih ederim.
Nitelikli eğitimi Türkiye'nin her tarafına ulaştırmak için çalışıyorum.
Bilgisayar modelleriyle de gezegenleri çarpıştırabiliyorum,
14 yaşımda, garajımda