Examples of using "دائم" in a sentence and their turkish translations:
muhtemelen kalıcı.
Sami sürekli tehlike içindeydi.
Önemli olan devam etmek.
1982'de Utah'da ilk kalıcı yapay kalp transplantını aldığında
O, her zaman gülüyor.
Jane, Los Angeles'da iken sürekli telefonda konuşurduk,
Tüm dünyadaki kurumlar Çin'i bu yasağı kalıcı hale getirmeye zorluyor.