Translation of "حشد" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "حشد" in a sentence and their turkish translations:

في حشد مكتسحة السماء كالستار

nefes kesici bir şekilde gökyüzüyle kaynaşan,

الذي حشد شعبه للحرب والغزو

yeni bir güç oluştu.

الغوص في حشد سيارة رينو

Renault marka otomobilin kalabalığın arasına dalarak

إلى الرجل الذي أمكنه حشد المئات أو الآلاف.

yüzlerce, binlerce kişiyi eğlendiren adama dönüşebilirdim.

‫مع حشد كبير تجمع في الخارج‬ ‫لمشاهدة هذه الفوضى،‬

Dışarıda büyük bir kalabalık toplanıp kargaşayı izlerken

نحن بحاجة إلى حشد أكبر عدد ممكن من هذه الأدوات

Kullanabildiğimiz kadar aracı kullanmalıyız ki,

من الحكام الأوروبيين، حشد أتباعه في سيريس لإعادة تأكيد سيطرته

güçlerini pekiştirmek ve Osmanlı'nın Balkanlar'daki konumunu korumak için

اسماء الى الحاضنة الشعبية للنطاق لجمع اكبر حشد حولها مع

Esma Esad'ın bir fotoğrafı ortaya çıktığında garip bir şey oldu

بعد يومين، حشد حنبعل قواته في القمة وأشار إلى أفق إيطاليا

İki gün sonra Hannibal birliklerini tepede topladı ve İtalya panoramasını onlara gösterdi.

بحلول ربيع عام 217 ق.م. حشد صدربعل جيشًا كبيرًا بما يكفي لشن هجوم ضد غنويس

M.Ö 217'nin bahar ayı ile birlikte Hasdrubal yeterli birliği Gnaeus' karşı yapacağı büyük taarruz için topluyor