Translation of "جزءًا" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "جزءًا" in a sentence and their turkish translations:

تابعت الأمر وكنت جزءًا منه.

Başından beri bizzat gördüm,

إذا كان توفير الأُلفَة جزءًا منها،

Eğer sağlıklı bir hararetli ortamsa ihtiyaç duyulan,

وقد جعلت جزءًا من مهمة حياتي

Ben de Afrika'daki cadı suçlamalarını ve zulmü sona erdirmeyi

وأصبحت بدون قصد جزءًا من المشكلة.

sorunun bir parçası haline geldiğimi kabul etmek zorundaydım.

يعلمون أن المعاناة تشكل جزءًا من الحياة.

Acı çekmenin hayatın bir parçası olduğunu bilirler.

إنها صعبة للغاية لجعلها جزءًا من قرارنا العقلاني.

Bunları akılcı kararlarımızın bir parçası yapmak oldukça zor.

حسنًا، يحملُ بعضكم اليوم جزءًا من ذلك الحل:

Bir kısmınız çözümü bugün yanınızda taşıyorsunuz:

فكرة أن الموسيقى ربما لم تعد جزءًا من حياتي

müziğin artık hayatımın bir parçası olmayacağı fikri

أو أختي التي دفعت جزءًا من نفقات دراستي الجامعية،

ya da üniversite masraflarımın yarısının ödemesini yapan kız kardeşim

اذهبوا وابحثوا عن المجتمعات التي بإمكانكم أن تكونوا جزءًا منها.

Dâhil olabileceğiniz toplulukları arayın,

فهي تستوعب جزءًا ضئيلًا فقط لا غير من الشباب المستهدف.

Bunlar, ulaşmamız gereken gençlerin sadece bir kısmına ulaşacaklar.

مثل جوس جريسوم ، كان قائد المهمة والي شيرا جزءًا من

Gus Grissom gibi, görev komutanı Wally Schirra da orijinal Mercury

فرسان الروس هاجموا ودحروا جزءًا من سلاح الفرسان الثالث التابع لأريغي.

Rus hussars ücret ve yönlendirilen kısmı Arrighi'nin Üçüncü Süvari Kolordusu.

لاحظ الكهنة والرهبان الذين كانوا جزءًا من الحملة عدم انضباط قوات الفرنجة،

Bu seferin parçası olan rahipler ve keşişler

‫وشعرت بأنني خارج ذلك العالم.‬ ‫وكان لدي‬‫ّ‬‫ شوق عميق‬ ‫لأكون جزءًا من ذلك العالم.‬

Bense dışında olduğumu hissettim. Ve o dünyanın içinde olmak için derin bir özlem duydum.