Examples of using "حالات" in a sentence and their turkish translations:
bolluk ve refaha çevirebilecek güce sahip olduğuna inanıyorum.
zihinsel bir durumdur,
Fakat bizle farklılık gösteren durumlar da var
Cannon'a göre lanetli ölümler
İstisnalar olduğunu unutma.
acil ya da günlük stres olmasına göre değişebilir olarak gösteriliyor.
taciz tecavüz derken ardı ardına davalar açılıyor
kolayca tahliye etme kolaylığı gibi . Bazen mühendisler,
Kırık kalpler mecazi olarak da kelimenin tam anlamıyla da ölümcül.
ve intihar dâhil, hapishanede gerçekleşen ölümlerin neredeyse yarısı
, diğer yandan Mısır toplumunda dolaşan, geleneksel evlilikler,
Neyse ki istenmeyen gebelik oranı son birkaç yıl içerisinde
Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.