Translation of "وبالطبع" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "وبالطبع" in a sentence and their turkish translations:

وبالطبع المصابين بالتوحد والأصحاء.

otizmliler ve otizmsizler, tabii ki de.

وبالطبع، توجد حياة بحرية،

Elbette deniz hayatı bulunmaktadır,

وبالطبع، لاوجود لبيتزا نابوليتانا المثالية...

Tabii Yeni Dünya'daki domatesler henüz bulunmamışken

وبالطبع Vöggr قتل على الفور.

ve tabii ki Vöggr hemen öldürülüyor.

وبالطبع، العلاقة الجسديّة تعني ممارسة الجماع.

Bedensel bilgi, tabii ki seks anlamında.

وبالطبع، تم تجربة العديد من الحلول -

Elbette pek çok çözüm denendi --

وبالطبع أعني بـ"تراثنا"، تراث البشرية أجمع.

Tabii miras derken her yerdeki insanları kastediyorum.

وبالطبع، فإن الارتباط لا يدل على السبب.

ve tabii ilişkilendirmeler nedene kanıt teşkil etmiyor.

وبالطبع تحتوى الأوراق على سعرات حرارية قليلة

Ayrıca yaprakların ısı verme değeri çok düşük,

وبالطبع لها دور حاسم في التئام الجروح.

ve yara iyileşmesi için kesinlikle çok önemliydi.

وبالطبع نعلم أن أن الملاكمة هي رياضة خطرة

Boksun tehlikeli bir spor olduğunu tabii ki biliyoruz.

وبالطبع، الأمر ليس فقط ما يحدث في الصفوف الدراسية.

Tabii ki bu sadece sınıflarda olmuyor.

وبالطبع كما تعرفون، تٌقام اجتماعات للحملات الخاصة بهذه العملية الانتخابية

ve tabii biliyorsunuz bu süreçte seçim kampanyalarında mitingler gerçekleşiyor

وبالطبع فإنه من الصعب أن تمارس الجنس إذا كنت تفتقر للتواصل بالشر، أليس كذلك؟

Ve, tabii, bağ olmadan seks yapmak zordur, değil mi?

‫وبالطبع، فإن إنسان الغابة‬ ‫يسعى للعيش والبقاء على قيد الحياة‬ ‫في بيئة مُدمرة وقد يسعى ليدافع عن نفسه.‬

orangutan da yok edilen doğal ortamında hayatta kalmaya çalıştığı için kendini savunabiliyor.