Translation of "تماما" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "تماما" in a sentence and their turkish translations:

- هي مناسبة تماما.
- هي مواتية تماما.

Bu mükemmel bir uyum sergiliyor.

مختلفا تماما

oldukça farklı

شامانية تماما

Tamamen Şaman adetidir

مثلنا تماما.

Tıpkı bizim gibi.

تماما مثل الآن

tıpkı şimdi olduğu gibi

تماما مثل البوصلة

aynı pusula gibi bize

أنا مثلك تماما.

Ben tam sana benziyorum.

لقد خدعتني تماما.

Beni tamamen kandırdın.

هي كطفلتي تماما.

O benim öz kızım gibi.

أوافقك الرأي تماما.

Tamamen sizinle aynı düşüncedeyim.

إنه فوقك تماما.

O tam senin üzerinde.

قد تبدو مختلفة تماما.

biraz farklı görünebilir.

هذه السيارة جديدة تماما.

O araba oldukça yeni.

لم أصدُق معك تماما.

Sana tamamen inanmıyorum.

ستفعل تماما ما أقول.

Söylediklerimi tam olarak yapacaksın.

صار "توم" منعزلاً تماما.

Tom tam bir münzevi oldu.

كان فاضل صاحيا تماما.

Fadıl tamamen ayıktı.

تماما كما فعل المستثمرون الرجال.

Tıpkı erkek risk sermayedarlarının sorduğu sorular gibi.

هذا هو الاعتقاد الشاماني تماما

bu tamamen Şaman inancıdır

على شيء لا أفهمه تماما،

tamamen anlamadığım bir şey üzerine çalışmama rağmen

انت تبدو تماما كاخيك الاكبر .

Tam ağabeyine benziyorsun.

أنا راضية تماما ببيتي الجديد.

Yeni evimden çok memnunum.

توم وحيد تماما من جديد.

Tom yine tamamen yalnız.

- أنت محق تماماً!
- أنت محقّ تماما!

Kesinlikle haklısın!

تحصّل فاضل على ما استحقّه تماما.

Fadıl hak ettiğini tam olarak aldı.

- سامي غبيّ تماما.
- سامي غبيّ بالكامل.

- Sami tam bir aptal.
- Sami tam bir idiot.

مالذي تريدونه و مالذي تعتقدونه مختلف تماما .

Bir şeyi istemekle, beklemek tamamen farklı şeylerdir.

لكي اكون صادقة تماما منذ عدة سنوات،

Dürüst olmam gerekirse, birkaç yıl öncesinde

هذا هو تماما انعكاس الشامانية في الإسلام.

Tamamen Şamanizm'in yine İslamiyet'e yansımasıdır bu

تماما مثل حرب أمريكا مع الصين اليوم

Tıpkı bugün yine Amerika'nın Çin ile verdiği savaş gibi

زوج ماشية تماما في وقت قصير جدا

bir koca sığırı çok kısa bir sürede tamamen

بسبب الاحترار العالمي، قد تغرق المدن تماما.

Küresel ısınmadan dolayı, şehirler tamamen batırılmış olabilir.

الناس مثلنا كانوا يسيرون في الشوارع. مثلنا تماما.

Tıpkı bizim gibi insanlar sokaklarda dolaşıyordu. Tıpkı bizim gibi.

تماما مثلما نبقي طفلنا بعيدا عن إبريق الشاي

Tıpkı çocuğumuzu çaydanlıktan uzak tuttuğumuz gibi

يسكن فاضل و ليلى تماما بجوار فندق رامي.

Fadıl ve Leyla, Rami'nin otelinin hemen yanında yaşıyorlar.

لذلك هناك موقف لا يمكن معرفته ما هو تماما بينهما.

Yani tamamen arada kalmış ne olduğu belli olamayan bir durum var ortada

توم يعلم تماما أنه لا ينبغي عليه أن يفعل هذا.

- Tom onu yapmaması gerektiğini kesinlikle biliyor.
- Tom onu yapmaması gerektiğini kesinlikle bilir.

تماما كالألعاب النارية التى تدوم لمدة تريليون جزء من الثانية فقط.

tıpkı saniyenin trilyonda biri kadar süren bir havai fişek gibi.

غير أنه لم يحتوي على المسيرات، و كنت مُدمر تماما بسبب هذا.

ama bir banyo yürüyüşü olmaması benim için üzücüydü.

هل بإمكاننا حقا أن نتعلم الكلام بلغة أجنبية تماما مثل الناطقين بها كلغتهم الأم؟

Bir yerli gibi yabancı bir dili konuşmayı gerçekten öğrenebilir miyiz?