Examples of using "تماما" in a sentence and their turkish translations:
Bu mükemmel bir uyum sergiliyor.
oldukça farklı
Tamamen Şaman adetidir
Tıpkı bizim gibi.
tıpkı şimdi olduğu gibi
aynı pusula gibi bize
Ben tam sana benziyorum.
Beni tamamen kandırdın.
O benim öz kızım gibi.
Tamamen sizinle aynı düşüncedeyim.
O tam senin üzerinde.
biraz farklı görünebilir.
O araba oldukça yeni.
Sana tamamen inanmıyorum.
Söylediklerimi tam olarak yapacaksın.
Tom tam bir münzevi oldu.
Fadıl tamamen ayıktı.
Tıpkı erkek risk sermayedarlarının sorduğu sorular gibi.
bu tamamen Şaman inancıdır
tamamen anlamadığım bir şey üzerine çalışmama rağmen
Tam ağabeyine benziyorsun.
Yeni evimden çok memnunum.
Tom yine tamamen yalnız.
Kesinlikle haklısın!
Fadıl hak ettiğini tam olarak aldı.
- Sami tam bir aptal.
- Sami tam bir idiot.
Bir şeyi istemekle, beklemek tamamen farklı şeylerdir.
Dürüst olmam gerekirse, birkaç yıl öncesinde
Tamamen Şamanizm'in yine İslamiyet'e yansımasıdır bu
Tıpkı bugün yine Amerika'nın Çin ile verdiği savaş gibi
bir koca sığırı çok kısa bir sürede tamamen
Küresel ısınmadan dolayı, şehirler tamamen batırılmış olabilir.
Tıpkı bizim gibi insanlar sokaklarda dolaşıyordu. Tıpkı bizim gibi.
Tıpkı çocuğumuzu çaydanlıktan uzak tuttuğumuz gibi
Fadıl ve Leyla, Rami'nin otelinin hemen yanında yaşıyorlar.
Yani tamamen arada kalmış ne olduğu belli olamayan bir durum var ortada
- Tom onu yapmaması gerektiğini kesinlikle biliyor.
- Tom onu yapmaması gerektiğini kesinlikle bilir.
tıpkı saniyenin trilyonda biri kadar süren bir havai fişek gibi.
ama bir banyo yürüyüşü olmaması benim için üzücüydü.
Bir yerli gibi yabancı bir dili konuşmayı gerçekten öğrenebilir miyiz?