Translation of "بإمكاننا" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "بإمكاننا" in a sentence and their turkish translations:

لنتأكد أن بإمكاننا الحفاظ

onunla normal, kontrol edilebilir, sevgi dolu bir ilişki kurmak için

لكن بإمكاننا تقوية الأطفال

fakat çocuklarımızı farkında hâle getirip

هل بإمكاننا الحديث معك؟

Seninle konuşabilir miyiz?

هل بإمكاننا العدو الآن؟

Şimdi koşabilir miyiz?

كيف بإمكاننا المتابعة مثل قبل؟

nasıl tıpkı eski biçimde yaşamaya devam ederdik ki?

أعتقد أنه بإمكاننا تغيير ذلك.

Bence bunu değiştirebiliriz.

هل بإمكاننا علاج تغيّر المناخ؟

İklim değişikliğine çare bulabilir miyiz?

فإن بإمكاننا إيقاف انتشار الورم.

tümörün yayılmasını da durdurabileceğimiz yönündedir.

بإمكاننا تسليم المنتوج في أسبوع.

- Bir hafta içerisinde teslim edebiliriz.
- Bir hafta içinde teslim edebiliriz.

هل بإمكاننا أن ننسى ذلك؟

Onu unutabilir miyiz?

حسنا. لنرى ما بإمكاننا فعله.

Peki. Ne yapabileceğimize bakalım.

المشكلة قادمة، و بإمكاننا التنبؤ بها

Sorun geliyor ve bunu tahmin edebiliyoruz

الخبر السعيد هو أنه بإمكاننا مساعدتك.

İyi haber bizim size yardımcı olabileceğimizdir.

ومع كل عدم اليقين بإمكاننا معرفة شيئين:

Tüm bu belirsizliğe rağmen, iki şeyi bilebiliriz:

بإمكاننا المسامحة، لكن من المستحيل أن ننسى.

Affedebiliriz ama unutmak, bu imkansız.

لا أدري إن كان بإمكاننا فعل ذلك.

Onu yapabilip yapamayacağımızı bilmiyorum.

ليس بإمكاننا القضاء كليا على هؤلاء الوحوش والمغتصبين،

Tecavüzcüleri ve çocuk tacizcilerini durduramayız,

عندها، أعتقد أن بإمكاننا تحقيق رؤية كوريتا سكوت.

o zaman bence Coretta Scott'un vizyonunu gerçekleştirebiliriz.

بإمكاننا أن نؤثر على ما حدث في البث،

Yayında olup bitenleri etkileyebiliyorduk,

ولكن كان بإمكاننا أن نسمع عن ذلك الحين

bizim ise anca o zaman haberimiz olabildi

كم هو سعيد إذا كان بإمكاننا الضحك والتسلية

Eğer ki güldürebildiysek ve eğlendirebildiysek ne mutlu

هل بإمكاننا الذّهاب إلى البحيرة لمشاهدة شروق الشّمس؟

Göle gidip güneşin doğuşunu izleyebilir miyiz?

ولكن الآن، يخبرنا العلم أن بإمكاننا تغيير ذلك التعريف.

Ama şimdi bilim bu tanımı değiştirebileceğimizi söylüyor.

كيف بإمكاننا أن نحكم غيرنا عندما لا نستطيع أن نحكم أنفسنا؟

Kendimizi yönetemiyorsak başkalarını nasıl yönetebiliriz?

هل بإمكاننا حقا أن نتعلم الكلام بلغة أجنبية تماما مثل الناطقين بها كلغتهم الأم؟

Bir yerli gibi yabancı bir dili konuşmayı gerçekten öğrenebilir miyiz?

كيف بإمكاننا أن نطلب من النّاس أن يحترموا الطّبيعة و الكوكب و الحيوانات إن لم يحترموا بعضهم البعض؟

Aralarında saygı yoksa insanlardan doğaya, gezegene ve hayvanlara saygı duymalarını nasıl isteyebiliriz?