Examples of using "الوجه" in a sentence and their turkish translations:
Yüz.
Sonra bu koca şapşal suratı görmüş
kırmızı veya kırmızı
Tom solgun görünüyor.
Onun yüzüne bir tokat attı.
Bu kenar boyunca akar. Bunu duydunuz mu?
ona da girdi futbolun kirli yüzünü
Çok solgun görünüyorsun.
Emily asla yüzüme tokat atmaz.
ve yüz tanıma sistemindeki bir hata yüzünden banka soygunu ile suçlandı.
sonra merak ediyorsunuz. Ulan bu face benim tanıdıklarımı nereden biliyor yahu
"Maskeler sizi yüzünüze dokunmaktan alıkoyma konusunda gerçekten iyi iş başarıyorlar."
Benzer şekilde, yüz gözetimi, merkezî bir otoriteye --
yağlı tarafı aşağı gelmeyecek şekilde düşmesini sağlayacak şekilde
Fakat yüz maskelerinin doğru takılması da bunda bir rol oynayabilir.