Translation of "الأحمر" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "الأحمر" in a sentence and their turkish translations:

والنبيذ الأحمر وباراستامول

Pinot noir ve parasetamole;

اِختارت الفستان الأحمر.

O kırmızı elbiseyi seçti.

أحب الورد الأحمر.

Ben kırmızı gülleri severim.

- أنظر إلى ذاك البناء الأحمر.
- أنظر إلى ذلك المبنى الأحمر.

Şu kırmızı binaya bak.

أو ذو الوجه الأحمر.

kırmızı veya kırmızı

وتتعدى الأم الضوء الأحمر.

ve anne kırmızı ışıkta durmadan ilerliyor.

لوني المفضّل هو الأحمر.

Benim favori rengim kırmızı.

هو يشرب النّبيذ الأحمر.

O kırmızı şarap içer.

‫تأتي باللون الأحمر والأخضر والأصفر.‬

Kırmızı, yeşil ve sarı olabiliyorlar.

وتعدت الأم الضوء الأحمر مجددًا،

Sonra anne ikinci kez kırmızı ışıkta geçiyor,

يبدو المعطف الأحمر جميلاً عليك.

O kırmızı kazak üzerinde iyi görünüyor.

- أي لون تفضل؟ الأزرق أم الأحمر؟
- أي لون تحب أكثر؟ الأزرق أم الأحمر؟

Hangi rengi daha çok seversin, maviyi mi yoksa kırmızıyı mı?

حيث يتم تصفية كل الضوء الأحمر.

çünkü tüm kırmızı ışığı filtreliyoruz.

باللون الأزرق الهند، وباللون الأحمر إفريقيا.

Mavi çizgi Hindistan, kırmızı çizgi Afrika.

- أحب الورد الأحمر.
- أحب الورود الحمراء.

Ben kırmızı gülleri severim.

اختار 75٪ من الناس اختار اللون الأحمر.

İnsanların %75'i kırmızıyı seçti.

الرعاة لديهم النمل الأحمر هناك النمل القاتل

çobanı var kırmızı karıncalar var katil karıncalar var

- طلت الحائط باللون الأحمر.
- دهنت الحائط بالأحمر.

Duvarı kırmızıya boyadı.

أرى أن أسعار البيع مكتوبة بالحبر الأحمر.

Satış fiyatlarının kırmızı mürekkeple yazılmasına dikkat ediyorum.

‫لكن ماذا عن النينجا الأحمر اللون،‬ ‫سيد الهجوم المفاجئ؟‬

Peki ya sürpriz saldırıların ustası, kızıl bir ninja ne yapacak?

- أردت الحذاء الأحمر.
- أردت حذاء أحمر.
- أريد حذاءً أحمراً.

Ben kırmızı ayakkabıları istedim.

الأفكار التي نستمتع بها حول الفريق الأزرق أو الفريق الأحمر.

kırmızı takım ya da mavi takım hakkında bulundurduğumuz düşünceleri öğretiyoruz.

لذلك باستخدام الضوء الأحمر نستطيع المرور عبر الجمجمة، العظام واللحم.

Yani sadece kırmızı ışıkla kemik ve bedenlerimizin içini görebiliyoruz.

وبسبب أن الدم يمتص الضوء الأحمر وضوء الأشعة تحت الحمراء.

Çünkü kan kırmızı ışık ve kızılötesini absorbe ediyor.

أطلق زملاؤه على ناي لقب "الذي لا يعرف الكلل" ... وفضل رجاله "le Rougeaud" ، أو الأحمر ،

Memurlar, Ney lakaplıydı 'Yenilmez' ... adamları 'le Rougeaud'u,