Translation of "المسلمون" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "المسلمون" in a sentence and their turkish translations:

- المسلمون يؤمنون بعيسى و محمّد.
- يؤمن المسلمون بعيسى و محمّد.
- المسلمون يؤمنون بيسوع و محمّد.
- يؤمن المسلمون بيسوع و محمّد.

Müslümanlar İsa'ya ve Muhammed'e inanır.

المسلمون يصلّون لله.

- Müslümanlar Allah'a ibadet eder.
- Müslümanlar Allah'a dua eder.

المسلمون يعبدون الله.

Müslümanlar Allah'a ibadet eder.

- لا يعزف المسلمون الموسيقى في المساجد.
- لا يذيع المسلمون الموسيقى في المساجد.

Müslümanlar camide müzik çalmaz.

لماذا يهتم المسلمون بالدفن كثيرًا؟

Müslümanlar defin konusunu neden bu kadar önemsiyor?

الهندوس و المسلمون كلّهم إخوة.

Hindular ve Müslümanlar hepsi kardeştir.

المسلمون يدفنون موتاهم في المقبرة.

Müslümanlar ölülerini mezarlara gömerler.

المسلمون مجرّد بشر و يرتكبون الآخطاء.

Müslümanlar da insandır ve hata yapabilirler.

- يؤمن المسلمون أنّ عيسى واحد من رسل الله.
- يؤمن المسلمون أنّ يسوع واحد من رسل الله.

Müslümanlar İsa'nın Allah'ın elçilerinden biri olduğuna inanır.

المسلمون يؤمنون أن محمّدا رسول من الله.

Müslümanlar Hz. Muhammed'in Allah'ın resulü olduğuna inanır.

يؤمن المسلمون أنّه هناك ربّ واحد فقط.

- Müslümanlar Allah'ın birliğine inanır.
- Müslümanlar tek bir Tanrı'ya inanır.

يصّلي المسلمون دائما و هم متوجّهون نحو الكعبة.

Müslümanlar hep Mekke'ye doğru namaz kılarlar.

يُوصف المسلمون بصورة مختلفة في وسائل الإعلام الغربيّة.

- Batılı medya kuruluşları Müslümanlara farklı gözle bakıyor.
- Batı medyası Müslümanları farklı lanse ediyor.

المسلمون لا يأكلون الخنزير لأنّه لحم فيه خطر.

Müslümanlar sağlık açısından sakıncaları olduğu için domuz eti yemez.

يُوصف المسلمون كمتطرّفين يريدون قتل كلّ النّاس غير المسلمين.

- Müslümanlar, tüm gayrimüslimleri öldürmek isteyen aşırılık yanlıları gibi canlandırılıyor.
- Müslümanlar kendilerinden olmayan herkesi öldürmek isteyen radikal kimselermiş gibi lanse ediliyor.

المسلمون أناس عاديّون و يوجد هناك مسلمون طيّبين كما يوجد مسلمون سيّئين.

Müslümanlar da diğer insanlar gibidir; iyisi de vardır, kötüsü de.