Examples of using "المسار" in a sentence and their turkish translations:
Sadece bir yol.
Bu nöral yolu susturduğumuzda,
tabi ki dünya'yı vurmamak için rota dışına doğru.
Bu yoldan ya da o yoldan gidebilir.
Oldukça kötü bir halde olduğumuz görülüyor.
Bu şekilde ayarlanmış olmamız mantıklı
suyun akacağı güzergahta,
bir jet motoru asteroit'in rotasını iterek değiştirecektir. '
bu iz milyonlarca km uzunluğa bile ulaşabiliyor
nasıl tekrar ulus olarak doğruyu başarabileceğimizi merak ettim.
Bu el arabasını ve güzergâhı kullanırsak doğru yolda ilerlememizi sağlayacaklardır.
Ama bu beni rotamdan sağa ya da sola saptıracaktır.
Nehirleri takip etmenin en büyük sorunu budur. Her zaman en az direncin olduğu yoldan giderler.