Examples of using "لتجنب" in a sentence and their turkish translations:
tabi ki dünya'yı vurmamak için rota dışına doğru.
büyük felaketleri önleme şansına sahip olabilir.
önemli tarihleri ve veriler yanlış aktarmamak için bakıyor
nasıl kaçınabileceğimizi açıklamak için verileri kullandık.
bir süre sonra bu davalılar masraf yapmamak için beraber gidip gelmeye başladılar
güvenlik açığı oluşturmamak için başka hiçbir program kullanmıyor adamlar
olmadığını anlayana kadar saldırgandan uzaklaşmaya çalışır.