Examples of using "أناس" in a sentence and their turkish translations:
Onlar yetişkinler.
Parkta insanlar var.
Bu gezegende insanlar var.
Ve her zaman zengin insanlar olacak.
yine ağalık düzeni vardı parası olan insanlar vardı
mafyanın eline düşmüş bir halk var ortada
eğer ki izlemeyenler varsa
hiç okumayı öğrenmemiş insanlar vardı.
kendilerinden çok daha iyi bir grup insan bırakarak gidenlerdir.
varsa ki kaçak kazı yapan insanlar
Aptal işler yoktur, sadece aptal insanlar vardır.
Sami Müslümanların senin benim gibi insanlar olduğunu biliyordu.
Aynı benim gibi olan insanların dünyasına giriyordum;
Her köşede insan var. Ama çok azı, onları gölgeleri gibi takip eden tehlikenin farkında.
Müslümanlar da diğer insanlar gibidir; iyisi de vardır, kötüsü de.
Sami Müslüman çalışanların iyi insanlar olduğunu ve onlara güvenebileceğini düşünüyordu.