Examples of using "يساعدني" in a sentence and their turkish translations:
Hiç kimse bana yardım etmedi.
Kameramı ne zaman ortaya çıkarsam bana yardımı olur
Beni ona yardım ettirmeye çalıştı.
Bunun da hiç bir yararı olmadı,
Bu bana aynısını diğerlerine yapmak üzere
Charles'ı bana yardım ettirmeye çalıştım fakat o etmedi.
Ve bu kesinlikle yardımcı oldu, ama asıl ihtiyacım olan yerde,
Bu, hipotermiden kaçınmamı sağlayacak önemli bir karar.