Examples of using "بعيداً" in a sentence and their turkish translations:
bir kenara atardı
O kadar uzak değil.
Benden uzak durun.
Paris'e uzak değildir.
Fakat ailem, arkadaşlarım ve meydan okumalar dışında
sıcak dolayısıyla uzakta parlayan bir yansıma görebilirsiniz.
Defol.
Sekiz numara: Gereksiz ayrıntıdan kaçının.
Adamın elimi tuttum, kafamın üstü uçtu gitti,
Beni enkazdan oldukça uzağa sürüklüyor.
Kuşlar uçarak uzaklaştılar ve gözden kayboldular.
Tom'dan uzak kalman daha iyi.
Rüzgâr sayesinde, enkazın altı kilometre batısına savrulduk.
Emirates'i çok uzağa götürecek olan gelecek. Devletler , kamu gelirini artırmak
Çünkü kamera önünde ya da değil, fahişeyseniz,
Bir topluluk hâlinde ağaçlarda ve avcılardan uzakta yaşarlar.
akademik ve pratik yolu planlıyordu bir anda ülkenin başkanı olana kadar
Evden kaçmıştım ve Londra'daki izbe sokaklarda uyuyordum.
Ama bu beni rotamdan sağa ya da sola saptıracaktır.
Sığınaktayım, rüzgâr almıyorum, kötü havadan korunuyorum
Onları sebzelerden uzak tutmak için bahçemdeki tavşanları bir su tabancası ile vurdum.
Yapmak istediğimiz şey gölgelik bir yer bulup onları güneşten saklamak.