Examples of using "التوقف" in a sentence and their turkish translations:
durdurmak engellemek için
ve tam orada durabilirsin.
mola verip kaskımı çıkardık
Duramadım, yani ...
ve diğer insanları,
dünya bir iki ya da üç milyon okullu grevcinin
Sigara içmeyi bıraksan iyi olur.
Düşünmenin amacı düşünmeyi durdurmaktır.
Tom Mary'nin şarkı söylemeyi bırakmasını istedi.
Senin bu caddede durma hakkın yok.
Belki kendini incitmeden önce Tom'un işi bırakması gerekiyor.
ilgilerimize bu kadar çok odaklanmayı bırakmalıyız.
Şu anda bedenim iflas etme tehlikesi altında.
Onlar kapı açmayı bırakmış biz avm yapmayı bırakamadık
Iraklılara ne kazandıracak? Bu projeyi durdurma ve üzerinde çalışma hikayesini tamamlamadan önce
sonra da parkmetreye para atmam gerekiyor deyip