Examples of using "الصرب" in a sentence and their turkish translations:
ve yanında tecrübeli Sırp şövalyeleri ve güçlü bir süvari olduğunu fark etti.
Prens Lazar`ın savaşta hayatını kaybetmesiyle önderliğinde olan Hristiyan koalisyonu dağıldı
Sırp şövalyeleri düşmanın yanından geçerek Sigismund'un sağ kanadını birkaç dakika yok ederek