Translation of "الخبرة" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "الخبرة" in a sentence and their turkish translations:

عدم الخبرة أيضاً،

Ayrıca deneyimsizlik,

‫جائعة وعديمة الخبرة.‬

Açlar ve deneyimsizler.

لكن الناس عديمو الخبرة،

Ama deneyimsiz insanlar;

والمتنافسون أيضاً عديمو الخبرة.

hem yarışmacılar deneyimsizdi.

هو يفتقر إلى الخبرة

- Onun deneyimi yok.
- O deneyimsiz.

"البحث عن موظفين عديمي الخبرة"

"Deneyimsiz eleman aranıyor."

وكان الجمهور أيضاً عديم الخبرة.

hem seyirci deneyimsizdi.

كان الجمهور من ذوي الخبرة.

seyirci deneyimliydi.

هل الأشخاص ذوو الخبرة جيدون؟

Deneyimli insan mı iyidir?

وتلك الخبرة القديمة المتعلقة بالنجوم.

sonsuz bir ilham kaynağıdır.

مما لا شك فيه، عدم الخبرة هو ميزة لكي تصبح من ذوي الخبرة

Kuşkusuz deneyimsiz olmak deneyimli olmaya göre bir avantaj.

الإنسان عديم الخبرة دائماً أكثر شجاعة.

Deneyimsiz insan her zaman daha cesurdur.

الآن، هل الأشخاص عديمو الخبرة جيدون؟

Şimdi, deneyimsiz insan mı iyidir?

‫لكن اختيار الفريسة المناسبة يستدعي الخبرة.‬

Fakat doğru hedefi seçmek tecrübe gerektirir.

كانت لجنة تحكيم المسابقة الأولى عديمة الخبرة،

İlk Popstar'da hem jüri deneyimsizdi,

فستستمر مسألة عدم توظيف أشخاص عديمي الخبرة.

bu, deneyimsiz insanları işe almamak meselesi de sürüp gidecek.

‫جراء الفقمات عديمة الخبرة تُعدّ أهدافًا سهلة.‬

Deneyimsiz fok yavruları kolay hedef.

ثم قلت إن موضوع هذا العام هو الخبرة.

Sonra dediler ki bu yılın konusu deneyim.

ولكن برأيي تلك الثمان ثوانٍ لأجل الأشخاص ذوي الخبرة.

Ama bu sekiz saniye bence deneyimli insanlar için.

لكن الأشخاص عديمي الخبرة منفتحون على المعرفة وعلى التعاون،

Ama deneyimsiz insanlar bilgiye ve işbirliğine o kadar açıklar ki;

حسناً، هل يمكنني رؤية من تم رفضهم بسبب عدم الخبرة؟

Peki deneyimsizlik sebebiyle ret cevabı alanları görebilir miyim?

أعتقد أن الأشخاص ذوي الخبرة قد خلقوا مساحة لراحة أنفسهم.

deneyimli insanların kendilerine bir konfor alanı yarattıklarını düşünüyorum.

انظروا، هذا ما يحدث للشخص عديم الخبرة المنفتح على الابتكارات.

Bakın; işte bu deneyimsiz insanın yeniliklere açık olmasıyla ilgili bir şey.

وجود الفرسان الصرب ذوي الخبرة وسلاح فرسانهم الثقيل إلى جانبه.

ve yanında tecrübeli Sırp şövalyeleri ve güçlü bir süvari olduğunu fark etti.

أريد أن أقول لكل الأصدقاء عديمي الخبرة، وأنا أعتقد ذلك حقاً،

Gerçekten buna inanıyorum ve bir yazarın dediği gibi,

‫ولكنني تعلمت من خلال الخبرة،‬ ‫وجوب التزام الحذر في النزول بنفسك.‬

Ama deneyimlerime göre biliyorum ki serbest inişte çok dikkatli olmalıyım.

طالما لا يستطيع الأشخاص ذوو الخبرة التخلص من منطقة الراحة الخاصة بهم،

deneyimli insanlar, kendi konfor alanlarından kurtulamadıkları sürece,

لكن لا بأس بذلك، لأن لدي عشرات السنين من الخبرة في المجال

ama bunda sorun yoktu çünkü bu alanda onlarca yıllık deneyimim vardı -

حامية جيدة التزويد تحت قيادة أحد ضباطه ذوي الخبرة العالية، دوغان بيك،

en deneyimli subaylarından biri olan Doğan Bey'i iyi donanımlı bir garnizona yerleştirdi.