Examples of using "ذوي" in a sentence and their turkish translations:
nörolojik hastalıkları olanlar
İkinci Popstar'da jüri deneyimliydi, yarışmacılar deneyimliydi,
seyirci deneyimliydi.
Bu semboller, benzer düşünen insanları birbirine bağladı
Mücadeleyi beyaz olmayan insanların kazanmasını yürekten istiyordum.
Çok sayıda iyi sporculara karşı yarıştı.
Ama bu sekiz saniye bence deneyimli insanlar için.
Dikkat ederseniz "Biz beyaz insanların sorunu ne?" dedim.
Orada çok yetenekli ve özverili bilim insanlarından oluşan bir ekip buldum
deneyimli insanların kendilerine bir konfor alanı yarattıklarını düşünüyorum.
ve yanında tecrübeli Sırp şövalyeleri ve güçlü bir süvari olduğunu fark etti.
Benim beyaz yakalılara naçizane kendimin de arada sırada denediği
Bence ülkemizde gerçekleşen olayların da gösterdiği üzere
en deneyimli subaylarından biri olan Doğan Bey'i iyi donanımlı bir garnizona yerleştirdi.
Kuşkusuz deneyimsiz olmak deneyimli olmaya göre bir avantaj.