Translation of "ذوي" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "ذوي" in a sentence and their turkish translations:

أو ذوي الإحتياجات الخاصة

nörolojik hastalıkları olanlar

كان الحكام في المسابقة الثانية ذوي خبرة، وكان المنافسون ذوي خبرة،

İkinci Popstar'da jüri deneyimliydi, yarışmacılar deneyimliydi,

كان الجمهور من ذوي الخبرة.

seyirci deneyimliydi.

ربطت هذه الرموز الأشخاص من ذوي التفكير المماثل،

Bu semboller, benzer düşünen insanları birbirine bağladı

وكنت أُشجع بصدق ذوي البشرة الملونة للفوز بالنضال.

Mücadeleyi beyaz olmayan insanların kazanmasını yürekten istiyordum.

تنافست مع العديد من الرياضيين ذوي المستوى الجيد.

Çok sayıda iyi sporculara karşı yarıştı.

ولكن برأيي تلك الثمان ثوانٍ لأجل الأشخاص ذوي الخبرة.

Ama bu sekiz saniye bence deneyimli insanlar için.

لاحظوا أنني قلت: "ما خطبنا نحن ذوي البشرة البيضاء؟"

Dikkat ederseniz "Biz beyaz insanların sorunu ne?" dedim.

وجدت فريقَا من ذوي الكفاءة العالية والعلماء المتفانين هناك.

Orada çok yetenekli ve özverili bilim insanlarından oluşan bir ekip buldum

أعتقد أن الأشخاص ذوي الخبرة قد خلقوا مساحة لراحة أنفسهم.

deneyimli insanların kendilerine bir konfor alanı yarattıklarını düşünüyorum.

وجود الفرسان الصرب ذوي الخبرة وسلاح فرسانهم الثقيل إلى جانبه.

ve yanında tecrübeli Sırp şövalyeleri ve güçlü bir süvari olduğunu fark etti.

أود أن أقترح شيئاً على ذوي الياقات البيضاء الذين أكون مثلهم أحياناً،

Benim beyaz yakalılara naçizane kendimin de arada sırada denediği

لكن أعتقد أن هناك عدد متزايد من ذوي البشرة البيضاء يسألونه أيضًا،

Bence ülkemizde gerçekleşen olayların da gösterdiği üzere

حامية جيدة التزويد تحت قيادة أحد ضباطه ذوي الخبرة العالية، دوغان بيك،

en deneyimli subaylarından biri olan Doğan Bey'i iyi donanımlı bir garnizona yerleştirdi.

مما لا شك فيه، عدم الخبرة هو ميزة لكي تصبح من ذوي الخبرة

Kuşkusuz deneyimsiz olmak deneyimli olmaya göre bir avantaj.